Ankara Rüzgar Tüneli (ART)
Ankara Rüzgâr Tüneli’nin (ART) ya da o zamanki adıyla “Ankara Hava Tüneli”nin kurulması kararı İkinci Dünya Savaşı yıllarına kadar dayanmaktadır. 1941 yılında dönemin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu, Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel, Türk Hava Kurumu(THK) Başkanı Şükrü Koçak tarafından Türkiye’de havacılık sektörünün yeterli ve tam bağımsız bir sanayi kolu olarak işlemesi için üç önemli karar alınmıştır:
- Ankara’da bir uçak ve motor fabrikasının kurulması
- Ankara’da uçak mühendisliği eğitimi veren bir teknik üniversitenin kurulması
- Ankara’da bu iki kuruluşa hizmet verecek bir rüzgar tünelinin kurulması
Belirtilen hedefler ile ilgili yapılan çalışmaların altı ayrı döneme ayrılabileceği görülmektedir.
1941 - 1947 Dönemi
[değiştir | kaynağı değiştir]Türk Hava Kurumu, bu tarihlerde Ankara Etimesgut tesislerindeki atölyelerde sınırlı imkânlarla uçak imalat faaliyetlerini sürdürmekteydi. Bu atölye geliştirilerek, bir uçak imalat ve motor fabrikasına dönüştürülmüş ve 1948 yılı Cumhuriyet Bayramı’nda ‘’Etimesgut Uçak ve Motor Fabrikası’’ olarak hizmet vermeye başlamıştır. Böylece uçak ve motor fabrikası kurulum hedefi gerçekleştirilmiştir. İkinci hedef ise İstanbul Teknik Üniversitesi(İTÜ) Makine Fakültesi Uçak Mühendisliği Bölümü kurularak 1941 yılında hayata geçirilmiştir. Üçüncü hedef için Türk Hava Kurumu’nun Polonya’dan Türkiye’ye getirttiği havacılık uzmanları, Etimesgut’taki planör atölyesini bir uçak fabrikasına dönüştürmüş, bu fabrikada üretilecek olan uçakların tasarımlarında mühendislere destek olmak üzere bir aerodinamik test tünelinin inşa edilmesine de karar vermişlerdir. Bir Rüzgâr tüneli yapımı için 1944 yılında İngiliz HOLST firmasıyla sözleşme imzalanmış, Ankara Rüzgar Tüneli inşaatının teknik kontrolü kabul faaliyetlerinin icra edilmesi ise yine bir İngiliz firması olan Miles Aircraft’a verilmiştir.
1948 – 1955 Dönemi
[değiştir | kaynağı değiştir]Ankara Rüzgar Tüneli binasının yapımına, 1947 yılında Milli Eğitim Bakanlığı(MEB) tarafından başlanmış, inşaatın kesin kabulü 1950 yılında yapılmıştır. Tünel donanımının kurulmasına ise 1949 yılında başlanmıştır. 1950 yılında tünelin mekanik ve motor aksamları monte edilerek tünele kısmî işlerlik kazandırılmıştır. Bu aşamaya kadar yapılan harcamaların tutarının yaklaşık 3.000.000 TL olduğu bilinmektedir. Bu harcama miktarı, Türkiye’nin belirtilen yıllarda içinde bulunduğu şartlar düşünüldüğünde, Türkiye’de havacılığa ve Ankara Rüzgar Tüneli’ne verilen önemi çok net vurgulamaktadır. 1950 yılına gelindiğinde uçak fabrikalarının kapatılması yönünde alınan karar nedeniyle THK Uçak Fabrikası, Makine Kimya Endüstrisi’ne(MKEK) devredilmiş, havacılık tasarımı faaliyetleri durdurulmuş, bu nedenle Ankara Rüzgar Tüneli gibi bir geliştirme altyapısına ihtiyaç kalmamıştır. Ayrıca MEB Teknik Müsteşarlığı kaldırılmış ve Ankara Rüzgar Tüneli’nde tamamlanmak üzere olan ölçüm sistemleri montaj çalışmaları da durdurulmuştur. Milli Savunma Bakanlığı, Nato AGARD (Advisory Group for Aerospace Research and Development) Türkiye Milli Delegesi o zamanlar albay olan hava yüksek mühendis Fuat Uluğ Tuğgeneralin önerisi ile, Ankara Rüzgar Tüneli’nin önemli ve değerli bir altyapı olduğunu belirterek altyapıyı devralmak istediğini belirtmiştir. Eş zamanlı olarak Makine Kimya Endüstrisi de ART’nin kendi bünyesine katılmasını talep etmiştir. MEB ise bu tesisin havacılık sanayi ile ilgili tek öğretim kuruluşu olan İTÜ’ye devredilmesini önermiştir.
1956 – 1972 Dönemi
[değiştir | kaynağı değiştir]12 Ocak 1956’da tüm talepler değerlendirilerek ART, Millî Savunma Bakanlığı’na devredilmek üzere, adı daha sonra ARGE olarak değişen İLGE (İlmi İstişare Geliştirme Kurulu) başkanı Yüksek Mühendis Albay Fuat Uluğ’a teslim edilmiştir. Devir sonrası, kritik olduğu değerlendirilen bu altyapı, MSB–ARGE dairesi tarafından tam bir revizyondan geçirilmiştir. Tünel binasına ek bir bina inşa edilerek kullanım alanı genişletilmiş ve en önemlisi o dönem hâlâ sandıklarında kapalı duran mekanik balans çıkarılarak monte edilmiştir. MSB ve Genelkurmay Başkanlığı 1965 yılına kadar ART’yi hizmete almak için ulusal ve uluslararası platformlarda birçok çalışmada bulunmuş, fakat herhangi bir sonuç alınamamıştır. 1967 yılında rüzgar tünelleri konusunda uluslararası çapta bir uzman kabul edilen Jean Brocard’ın ziyaretiyle beraber ART’ye olan ilgi yeniden canlanmıştır. Brocard, raporunda deney odası kesit alanı olarak Avrupa’nın önde gelen tünellerinden olduğunu belirttiği ART’de; diğer hangi endüstriyel faaliyetlerin gerçekleştirilebileceğine ilişkin görüşlerini sunmuştur. ART’nin yeniden hizmete sokulması yönünde teknik ve idari kanaatlerini içeren bu rapor, dönemin akademik alandaki uzmanı olan ODTÜ ve İTÜ temsilcileri tarafından da değerlendirilmiştir.
1972 – 1992 Dönemi
[değiştir | kaynağı değiştir]Bu dönem içerisinde, MSB-ARGE Dairesi ve TÜBİTAK eşgüdümüyle, Güdümlü Araçlar Teknolojisi ve Ölçme Merkezi kurulması yönünde bir irade ortaya konulmuş, 1972 yılında GATÖM adıyla bu enstitü kurulmuştur. GATÖM daha sonra Balistik Araştırma Enstitüsü ve son olarak da Savunma Sanayi Araştırma Geliştirme Enstitüsü (TÜBİTAK SAGE) adını alarak çalışmalarına devam etmiştir. Böylece ART’nin deneysel altyapı olarak kullanılabileceği projelerin geliştirileceği bu Enstitü’de güdümlü sistemlerin geliştirilmesi üzerine mühendislik çalışmalarına başlanmıştır. Ancak ART ve kullanımı konusunda 1993 yılına kadar herhangi bir çalışma yapılmamıştır.
1993 – 2000 Dönemi
[değiştir | kaynağı değiştir]1993 yılında TÜBİTAK-SAGE’nin Lalahan yerleşkesine taşınması ile Beşevler ART’nin yıkılması gündeme gelmiştir. Bu konu ile askerlik görevi süresince de sürekli ilgilenen TÜBİTAK-SAGE Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Cezmi Güner Omay, o dönemin TÜBİTAK-SAGE müdürü olan Prof. Dr. Eres Söylemez’den konu ile ilgilenmesini rica etmiştir. Yaptığı araştırmalar sonrasında Prof. Dr. Eres Söylemez, bu altyapının kıymeti konusunda TÜBİTAK Başkanlığı’na bilgi vermiş, fırsat ve yetki verilirse ART’yi çalıştırabileceğini ifade etmiştir. Böylece 1993 yılında TÜBİTAK Yönetim Kurulu tarafından “Ankara Rüzgar Tüneli Geliştirme Projesi” başlatılmıştır. Yenileme çalışmalarında T.C. Şeker Fabrikası Elektromekanik Aygıtlar Fabrikası (EMAF) büyük rol almış ve tamamen el emeği ile ART pervane ve motorunun bakımını yapmışlardır. Yaklaşık 7-8 ayda süren bakım çalışmalarının ardından ART’nin pervanesi 50 yıl aradan sonra 16 Mart 1994’de ilk kez çalışmıştır. Ardından kaynağı TÜBİTAK’dan karşılanan yaklaşık 1 Milyar TL’lik (20,480 USD) kaynak ile bina bakımı ve ofis oluşturma çalışmaları da gerçekleştirilmiştir. Ayrıca teknolojinin gerisinde kalan ölçüm sistemlerinin geliştirilmesi ve ART’nin kalan bölgelerinin yenilenmesi amacıyla Sayın Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelen’in 1999 yılı ART’ye gezisi sağlanmış ve bu gezinin ardından Bakanlık tarafından 10.000.000.000 TL’lik bütçe sağlanmıştır. Bu kaynağa ek olarak TÜBİTAK-SAGE tarafından ART’ye aktarılan test gelirleri ve ek olarak sağladığı bütçelerle toplam 71,790 ABD $’lık bütçe oluşturulmuştur. Bu bütçe ile döneminde bir türlü kurulamayan dış balans sistemi yenilenmiş, test ekipmanları ve tüketim malzemeleri ihtiyaçları temin edilmiş, veri toplama sistemi kurulmuş, ART sayısal modeli oluşturularak çözümlemeler yapılmış ve kalibrasyon gerçekleştirilmiştir. Yapılan tüm çalışmalar ile 1999 senesi sonunda aerodinamik anlamında hizmet verebilecek bir altyapı haline gelmiş ve gecikmeli de olsa artık yeniden hizmet etmeye başlamıştır.
Geliştirme Döneminde aynı zamanda yüksek lisans tezleri ile çalışmalara destek verilmiştir:
- Burhan Şahin 1998 Refurbishing, calibration and testing of the mechanical balance system of Ankara wind tunnel (Ankara rüzgar tüneli mekanik balans sisteminin donatılması, kalibrasyonu ve testi)
- Z. Tolga Yıldız 1999 Modernization, modification and calibration of the mechanical balance system of Ankara wind tunnel (Ankara rüzgar tüneli mekanik balans sisteminin modernizasyonu, modifikasyonu ve kalibrasyonu)
- Emel Özdemir Mahmutyazıcıoğlu 2000 Calibration and instrumentation of Ankara wind tunnel (Ankara rüzgar tüneli'nin kalibrasyonu ve ölçüm sistemleri)
ART’deki altyapı çalışmaları tamamlandıktan sonra, teknolojinin gerisinde kalan ölçüm sistemlerinin geliştirilmesi ve ART’nin kalan bölgelerinin yenilenmesi amacıyla TÜBİTAK SAGE Yönetim Kurulu Başkanı Güner Omay’ın ortaya koyduğu irade ve çalışmaların gerçekleştirilmesi için gerekli kaynağın bulunması sayesinde ikinci faz çalışmalara başlanmıştır. Bu kapsamda, dış balans sisteminin elektromekanik hale getirilmesi, kalibrasyon aparatlarının hazırlanması, veri toplama sisteminin kurulması, dış balans-model bağlantı kol ve kaplamalarının üretimi, döner tabla tamiratı, elektrik tesisatı yenileme, takım ve tüketim malzemeleri ihtiyaçları temini çalışmaları da gerçekleştirilmiştir. Dış balans sisteminin; öncelikle kuvvet ve moment ölçüm mantığı anlaşılmış, mekanik olarak çalıştırılması sağlanmıştır. Hemen ardından, zamanın şartlarına daha uygun ve daha üretken bir yöntem olan yük hücreleri kullanılarak elektromekanik hale getirilebilmesi için araştırmalar yürütülmüştür. Yurtdışından tedarik edilen yük ölçer hücrelerinin mevcut dış balans sistemine uyumlandırılması, test verilerinin toplanması için gerekli olan veri toplama sistemi (VTS) donanımı ve yazılımının tedarik faaliyetleri de yine TÜBİTAK SAGE tarafından gerçekleştirilmiştir. Tüm ölçüm ekipmanlarının tedarikinin ardından, TÜBİTAK SAGE tarafından operasyonel işletme yazılımının hazırlanması, tünel içinde gerekli olan akış ölçümlendirmelerinin yapılması ve VTS’ye entegrasyonu, dış balans sisteminin kalibrasyonu, rüzgar tüneli düzeltmelerinin yapılması ve ART’nin akım kalitesi ve yük ölçüm hassasiyetinin belirlenmesine yönelik faaliyetler yürütülmüştür. Güner Omay'ın talebesi MSB Müsteşarı Korg. Şener Eruygur direktifi ile ART’nin binası baştan sona onarılarak daha modern bir yapıya kavuşması da sağlanmıştır. 1999 yılı ortalarında sona eren bu çalışmalar neticesinde deneysel aerodinamik anlamında hizmet verebilecek bir altyapı haline gelen ve ulusal savunma sanayimizin kurulmasına öncülük eden ART, gecikmeli de olsa artık bu amaca yeniden hizmet edebilecek duruma gelmiştir. Bu çalışmaların bitirilmesi ile ilk büyük ölçekli ARGE projesine ait geliştirme testlerinin icrası, ASELSAN için 1999 yılında başlamış ve 2000 yılında tamamlanmıştır. Kendini kanıtlayan sonuçlarla 2000 yılının Haziran ayında ART dünyada ses altı rüzgar tünellerinin üye olabildiği en önemli uluslararası topluluk olan Subsonic Aerodynamic Testing Assosiation (SATA) derneği üyeliğine hak kazanmıştır. Bu dönemden itibaren ART, ISO 9001 belgesinin de alınması ile TSK, ARGE kurumları ve sivil kuruluşlara test yapabilen endüstriyel bir rüzgar tüneli olduğunu ispat etmiştir.
2000 – 2023 Dönemi
[değiştir | kaynağı değiştir]Takip eden yıllarda, kendini kanıtlamış ve uluslararası otoritelerce de kabul görmüş bir ses altı rüzgar tüneli olarak ART, yoğun bir şekilde endüstriyel hizmet vermeye başlamış, savunma sanayi ve havacılık projeleri başta olmak üzere otomotiv, sivil sektör ve üniversitelere de yoğun şekilde test hizmeti sağlamıştır. ART’nin düzenli şekilde endüstriyel hizmet verdiği bu safhanın ilk yarısında gerçekleştirilen önemli testlerden bazıları; Tapasan için burun ve kuyruk tapa işlev testi, Aselsan için Aselpod sistemi testi ile muhtelif radar, anten, kamera, erken uyarı sistemi testleri, TÜBİTAK SAGE için SOM mühimmatı kapak ayrılma testleri, pitot tüpü testleri, çırpıntı testleri ve BOZOK mühimmatı testleri, TUSAŞ için insansız hava aracı testleri, Roketsan için Atmaca mühimmatı kanat açma testleri, Otokar ve TOFAŞ firmaları için otomotiv aerodinamiği testleri, İstanbul Teknik Üniversitesi için güneş enerjili araba testi, Başkent Üniversitesi için Rüzgar Türbini testi ve çeşitli sivil sektör firmaları için paratoner, anten, güneş paneli, siren, panel testleri şeklinde listelenebilir. ART’nin yoğun ve düzenli test hizmeti sağladığı bu dönemde, artan kullanım miktarları ve talebin değerlendirilmesiyle, Ankara Rüzgar Tüneli’ni muadil diğer tünellerle karşılaştırıldığında mevcut en yüksek teknolojiyle donatılmış bir rüzgar tüneli konumuna getirmek adına bir dizi modernizasyon faaliyetine daha karar verilmiştir. Bu doğrultuda Ankara Rüzgar Tüneli’nin Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından da kritik bir altyapı olarak görülmesi nedeniyle 2011-2018 yılları arasında kademeli olarak süren ASARTA modernizasyon projesi açılmıştır. ASARTA projesi kapsamında tünel motor yatağı soğutma sistemi modernize edilmiş, türbülans önleyici perdeler optimize edilerek yenilenmiş, dış balans mevcut en modern opsiyonlardan biriyle değiştirilmiş, iç balans seçenekleri artırılmış, basınç dağılımı ölçümüne yönelik modern çoklu basınç ölçüm ve yüzey basınç dağılımı görüntüleme enstrümanları edinilmiş, hava aracı testleri için yüksek hassasiyette model pozisyonlamayı ve sürekli tarama testlerini mümkün kılan model hareketlendirme sistemi entegre edilmiş, tünel test odası türbülans ölçümü gerçekleştirilmiştir. ASARTA projesi sonucunda Ankara Rüzgar Tüneli dünyadaki en güncel teknolojilere hakim, yüksek üretkenliğe sahip ve dünyadaki tüm muadilleriyle rekabet edebilecek nitelikte bir ses altı rüzgar tüneli haline gelmiştir.
ASARTA modernizasyon projesinin 2018 yılında tamamlanmasının ardından geçen 4 yıl içerisinde proje ile elde edilmiş teknolojik kazanımlar sayesinde daha yoğun ve kapsamlı test kampanyaları yürütmek mümkün hale gelmiş, bu 4 yıl içerisinde Ankara Rüzgar Tüneli tarihindeki en yoğun doluluk yüzdesine ulaşmıştır. Söz konusu dönemde savunma sanayi projeleri kapsamında tasarlanan pek çok hava aracının düşük ses altı veri tabanı tamamıyla Ankara Rüzgar Tüneli’nde elde edilmiştir. Bunun yanı sıra radar, termal kamera gibi hava aracı sınıfına girmeyen savunma sanayi projeleri ile sivil sektör ve üniversiteler için de çok sayıda test gerçekleştirilmiştir. Bu dönem içerisinde ART’de gerçekleştirilen savunma sanayine yönelik testlerden başlıcaları TÜBİTAK SAGE’ye ait Bozok güdümlü mühimmatı ve Gökdoğan hava hava füzesi; TUSAŞ’a ait Milli Muharip Uçak, Hürjet, Hürkuş, Şimşek ve ASOJ uçakları; Roketsan’a ait Atmaca füzesi ve çeşitli paraşüt sistemleri; STM’ye ait Alpagu hava aracı ile Aselsan’a ait muhtelif radar, anten, termal kamera, taret ve erken uyarı sistemlerinin testleri olarak listelenebilir.
ART’nin test kabiliyetlerini ve faaliyetlerini sivil ve savunma sanayii firmalarına tanıtmak ve test başvurularını almak için art.gov.tr web sitesi kullanıma açılmıştır.
Ankara Rüzgar Tüneli’nin atıl durumda kaldığı 50 yılın sonlandırılması ve tekrar işler hale gelerek Türk Savunma ve Havacılık sanayii için kritik önemdeki konumunu kazanmasındaki büyük katkılarından dolayı, TÜBİTAK SAGE Müdürü Sayın Gürcan Okumuş’un önerisi ile, ART’de yer alan toplantı salonlarından bir tanesine Doç. Dr. Cezmi Güner Omay adı verilmiştir.
Dış bağlantılar
[değiştir | kaynağı değiştir]https://www.art.gov.tr/ 2 Mart 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Ankara Rüzgar Tüneli (ART) web sayfası