İnzar Ayeti
Makale serilerinden |
İnzar Ayeti (Arapça:آیه الانذار ) Kur'an'da Şuara Suresi'nin 214. ayetidir. Muhammed'in bi’setinin üçüncü yılında, Mekke'de indirilmiştir. Bu ayette, Muhammed yakın akrabalarını uyarmak ve ikaz etmekle görevlendirilmiştir. Muhammed de onları İslam’a davet ettikten sonra Ali'yi kendi yerine halife ve ardılı olarak tayin etmiştir.
Ayet
[değiştir | kaynağı değiştir]“ | (Öncelikle) En yakın hısımlarını (aşiretini) uyar. (Şuara Sûresi: 214) [1] | „ |
Yorum-Tefsir
[değiştir | kaynağı değiştir]Şii ve Sünni tefsirlerinde yazıldığına göre, bu ayet nazil olduktan sonra peygamber akraba ve aşiretinden kırk kişiyi yemeğe davet etmiş ve orada şöyle demiştir: "Ey Abdülmuttalip oğulları! Ben Araplar arasında kendi kabilesine benim getirdiğim şeyden daha hayırlısını getiren birini tanımıyorum. Ben sizin için dünya ve ahiret hayrını getirdim. Allah beni, sizleri O'na davet etmekle görevlendirdi… Ben sizleri bu iki kelimeye davet ediyorum. Bu iki kelime ile cennete girecek ve yine bu iki kelime ile cehennemden kurtulacaksınız: “La ilahe illallah ve Muhammeden Resulullah”, (Arapça: لا اله الا الله، محمد رسول الله)
Devamında şöyle dedi: “Sizlerden her kim bu görevimde bana yardım edecek olursa, benim kardeşim, vasim ve sizin aranızdaki halifem olacaktır.” Herkes sessizce kalmış ve yalnızca Ali şöyle demiştir: “Ey Allah’ın Resulü! Ben varım.” Peygamber şöyle dedi: “Bu, benim sizin aranızdaki vasim ve halifemdir. Onun sözlerini dinleyiniz ve emirlerini yerine getiriniz.” Bu konuşmadan sonra bazıları Ebu Talib’e şöyle demiştir: “Emir sahibi olan oğluna itaat et.” [2][3][4][5][6][7][8]
Etimoloji
[değiştir | kaynağı değiştir]“Akraba” diye tercüme ettiğimiz aşiret (Arapça: العشيرة) kelimesi, terim olarak kabile karşılığı kullanıldığı gibi kabilenin altında daha küçük bir topluluğu da ifade etmektedir.[9]
Ayrıca bakınız
[değiştir | kaynağı değiştir]Kaynaklar
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ "سورة الشعراء". 25 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Şubat 2021.
- ^ Haşim Bahrani, el- Burhan fi tefsiri kuran, c. 5, s. 509
- ^ El-Kufi, Tefsiri Furatu’l-Kufi, s. 300
- ^ İbn Kesir, c. 6, s. 151-153
- ^ Suyuti, c. 5, s. 97
- ^ Hasakani, c. 1, s. 542-543
- ^ Tabarsi, c. 7, s. 322-323
- ^ İbn Hişam, c. 1, s. 262
- ^ AŞİRET