Selefkî İmparatorluğu

Antik Helen devleti

Seleukos İmparatorluğu, Türkçe kullanımlar ile Selefkos veya Selevkos, İskender'in ölümünden sonra Makedonya İmparatorluğu'nun parçalanmasıyla İskender'in generallerinden I. Seleukos tarafından kurulan Helenistik imparatorluk. Başkentleri önce Seleukia, sonraları ise Antakya'ydı. Doğu Akdeniz'de, Irak'ta, İran'da, Türkmenistan'da, Pamir'de ve Hindistan'ın batısında bulunan topraklarda (bugün Pakistan) egemenliklerini sürdürmüşlerdir. Toprakları Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilinceye kadar Doğu Akdeniz'in hâkimiydiler. Seleukosların geniş toprakları 25 civarında eyalete bölünmüştü. “Strategos” veya “satrap” unvanlı valilerce yönetilen bu eyaletler Pers zamanındaki satraplıklardan daha küçüktü.

Seleukos İmparatorluğu
Βασιλεία τῶν Σελευκιδῶν
Basileía tōn Seleukidōn
MÖ 312-MÖ 63
{{{arma_açıklaması}}}
I. Seleukos Tetradrahmi
Seleukos İmparatorluğu alternatif harita
Seleukos İmparatorluğu alternatif harita
BaşkentSeleukia
(MÖ 305-240)
Antakya
(MÖ 240-63)
Resmî dil(ler)Grekçe

Yaygın dil(ler)
HükûmetHelenistik monarşi
Basileus 
• MÖ 305-281
I. Seleukos (ilk)
• MÖ 65-63
II. Filippos Filoromaeus (son)
Tarihî dönemHelenistik Dönem
• Kuruluşu
MÖ 312
MÖ 301
MÖ 188
• Dağılışı
MÖ 63
Yüzölçümü
MÖ 3033.000.000 km2
MÖ 3013.900.000 km2
MÖ 2402.600.000 km2
MÖ 175800.000 km2
MÖ 100100.000 km2
Nüfus
• MÖ 301
30.000.000
Öncüller
Ardıllar
Makedonya (antik krallık)
Part İmparatorluğu
Maurya İmparatorluğu
Suriye (eyalet)
Grek-Baktriya Krallığı
Haşmonayim Hanedanı
Osroene

Seleukoslar devlet idaresinde Ahamenişleri örnek almışlar, merkezi gücü ellerinde tutarak özerk yapıyı devam ettirmişlerdir. Kaynaklardan Sekeukoslar Dönemi’nde Yunan kentleri kurulduğu öğrenilmektedir. Yalnız I. Seleukos’un 16 tane Antiokheia, 5 tane Laodikeia, 9 tane Seleukeia, 3 tane Apameia ve 3 tane Stratonikeia isimli kent kurduğu bilinmektedir. Seleukos kralları toprakları üzerinde Yunan kentleri kurup onlara bağımsız idare ve otonomi vererek, bu yeni kurulan kentlere batıdan gelip yerleşen Yunanların ekonomik durumu canlandırmalarını, kralı geliri arttırmalarını ve hanedanları için destek olmalarını sağlamışlardır. Yunan yöneticiler kendi dillerini Yunanca yazıp konuşuyor, yerli halk kendi dillerinde konuşuyordu. Ayrıca Seleukoslar çok tanrılı bir dine inanmakla birlikte yerel dinlerin uygulama ve inançlarına da karışmadılar. İsteyenler kendi dinini korumakla birlikte Yunan tanrılarına tapabiliyordu. Yunan olmayan biri Yunan kent-devleti vatandaşı olabiliyordu.

İskender İmparatorluğu'ndan Ayrılış (MÖ 323- MÖ 281)

değiştir

Büyük İskender, Pers İmparatorluğu'nu yıktıktan çok kısa bir süre sonra, arkasından varis bırakamadan öldü. Bu yüzden devlet, generalleri tarafından paylaşıldı. Bu generallerin genel adı olan diadokilerden biri olan Seleukos, Balkanlar'dan Hindistan'a kadar olan bölümü aldı.

Seleukos'un Yükselişi

değiştir

Büyük İskender'in generalleri birbirlerine üstünlük sağlamak için sürekli savaşıyorlardı ve Ptolemaios, Büyük İskender'in generallerinden biri ve Mısır bölgesinin kralı, ilk kez Perdikkas'ın ölümüne yol açan bu savaşlara karşı çıkmıştır. Bu karşı çıkış sonucu İskender İmparatorluğu yeni bir bölünme yaşamıştır. MÖ 320 yılında yapılan bu bölünmeye Triparadisus Bölünmesi denir. Ama Perdikkas'ın altında MÖ 323 yılına kadar "Kamp Kumandanı" olan Seleukos, Perdikkas'tan sonra gelen hükümdarın öldürülmesine yardım etmiş, Babil'in elde tutulmasını sağlamış ve hükümdarlığını zalimce genişletmiştir. Seleukos, Hükümdarlığını resmen MÖ 312 yılında Babil'de ilan etmiştir. Bu tarih, aynı zamanda Seleukos Devleti'nin kuruluş tarihi olarak geçer. Seleukos, sadece Babil'i değil, İskender'in Makedon İmparatorluğu'nun doğu tarafının büyük kısmını da yönetmiştir. Tarihçi Appian kaynaklarında Seleukos hakkında, "Frig Ülkesi'nden İndus Nehri'ne kadar olan bölgenin hükümdarı olmuştur. "[1] cümlesini kullanmıştır. Seleukos'un, Hindistan'a kadar gidip Çandragupta Maurya adlı Hint kralıyla bir anlaşma imzalayıp devletinin doğu topraklarını 500 fil karşılığında Hintlere vermesiyle Seleukos Devleti, Hindistan üzerindeki hakimiyetini bir daha kazanamamak üzere kaybetti; fakat aldığı filler İpsus Savaşı'nı kazanmasında büyük rol oynadı.

 
I. Seleukos Nikator'un resmi olan bir madeni para.

Batıya Doğru Genişleme

değiştir

Onun ve Lysimakhos'un, I. Antigonos Monophtalmos karşısında MÖ 301 yılında İpsus Savaşı'nı kazanmalarını takiben Seleukos, Doğu Anadolu Bölgesi'nin ve kuzey Suriye'nin kontrolünü eline geçirdi. Sonrasında, aldığı bu bölgede imparatorluğunun yeni başkenti olan Antakya kentini kurdu. Kentin adına, babası Antiokus'a ithafen, Antiochia (Antakya) adını vermişti. Ayrıca yeni kurulan bu başkente alternatif olarak, Babil'in kuzeyine Dicle kıyısına Seleukia adı altında yeni bir kent kurdu. Seleukos'un İmparatorluğu ulaşmış olduğu en geniş sınırlara MÖ 281 yılında Korupedyon Muharebesi'nde eski müttefiği Lysimakhos'u yendikten sonra sahip oldu. Seleukos İmparatorluğu'nun sınırlarını bu savaştan sonra Batı Anadolu'ya kadar genişletti. Bundan sonraki amacı Lysimakhos'un Avrupa'daki topraklarını ele geçirmekti; ancak Ptolemaios Keranus tarafından gerçekleştirilen bir suikaste kurban gitti. Oğlu ve aynı zamanda halefi I. Antiohos'e Ön Asya'nın büyük bir kısmına hükmeden bir imparatorluk kaldı. Fakat oğlu I. Antiohos babasının siyasetini uygulamadı ve Avrupa'ya doğru olan genişleme durdu. O dönemde çekiştiği iki hükümdar vardı: Makedonya'da II. Antigonos Gonatas ve Mısır'daki II. Ptolemaios Filedelfos.

Genişlemiş etki alanı

değiştir

Ancak Seleukos'un ölümünden sonra bile Seleukoslar, geniş doğu topraklarına hükmetmekte zorlanıyorlardı. Seleukos, MÖ 305 yılında Hindistan'ı (günümüz Pakistan'ının Pencap bölgesi) Çandragupta Maurya (Maurya İmparatorluğu'nun kurucusu)'ya karşı çıkarak işgal etti. Söylenilenlere göre Çandragupta, Seleukos için 600.000 kişilik ve 9.000 fillik bir ordu hazırladı; fakat savaş olmadı. İki hükümdar aralarında yaptıkları bir antlaşmaya göre; Seleukos İndus Bölgesi'nden ve günümüz Afganistan'ından çekildi buna karşılık olarak Çandragupta, Seleukos'a 500 fil verdi. Bu filler, Seleukos'un İpsus Savaşı'nı kazanmasında büyük rol oynadı. Bu barış ortamı bir "müttefik evliliği" (Seleukos Prensesi, Maurya Hanedanı'na gelin gönderildi) ile perçinlendi. Bu evlilik aslında Yunan halkıyla ve Hint halkının evliliği olarak da değerlendirilebilir.

Ayrıca Seleukos, Çandragupta'nın sarayına Megastenes adında bir elçi gönderdi. Megastenes, Hindistan ve Çandragupta Hanedanı'yla ilgili pek çok detaylı yazı yazdı. Bu yazıların birçoğunu Diodorius Sikulus'un kaynaklarından öğrenebiliyoruz. Ardından Seleukos, Deimakos adında bir elçiyi de Çandragupta'nın oğlu Bindusara'nın sarayına gönderdi.

Seleukos'un ölümünden önce kaybedilen diğer bölgeler ise Gedrosya (Bugün İran Platosu'nun güneybatısında bulunan Belucistan)- ve Gedrosya'nın kuzeyindeki Arakosya (İndus Nehri'nin batısında bulunan bir bölge) idi.

I. Antiohos (MÖ 281-261 hükümranlık) ve halefi olan oğlu II. Antiohos (MÖ 261-246 hükümranlık) batıda pek çok savaşla yüz yüze geldiler. Bunların çoğu Mısır satrapı olan II. Ptolemaios ve Anadolu'yu işgal eden Galatlarla yapıldı. Bu savaşlar imparatorluğun doğu bölümünü bir arada tutma gayesinin arka plana itilmesine ve batı illere ilginin artmasına neden oldu. II. Antiokus'un hükümdarlığının sonuna doğru birçok eyalet aynı anda bağımsızlığını ilan etti. Bunlar; Baktriya kralı Diodotus, Arsases komutasında Part bölgesi ve III. Ariarathis komutası altında Kapadokya oldu.

 
Baktria'da, satrap Diodotus bağımsızlığını ilan etti ve Grek-Baktriya Krallığını kurdu (MÖ 245).

Diodotus, Baktriya bölgesinin yöneticisi, MÖ 245 yılında bağımsızlığını ilan etti (gerçek bağımsızlık tarihi belli değildir) ve Grek-Baktriya Krallığı'nın temellerini attı. Bu krallığın zengin bir Helenistik kültürü vardı ve Baktria'dan bağımsızlığını, göçebe toplulukların bölgeyi istila etmesi sonucu, MÖ 125 yıllarında ilan etti. Grek-Baktriya Krallığı krallarından olan I. Dimitrios Hindistan'ı işgal etti ve MÖ 20 yıllarına dek sürecek olan Greko-Hint krallığını kurdu.

Seleukos İmparatorluğu'nun Part bölgesinden sorumlu olan Andragoras adlı satrap Baktria'nın ardından bağımsızlığını ilan etti. Ardından buna rağmen Partlı bir aşiret'in şefi olan I. Arsakes, Part bölgesini MÖ 238 dolaylarında ele geçirdi ve kendi devletini kurdu. Bu devletin adı Part İmparatorluğu oldu.

Aynı zamanda II. Antiokhos'un oğlu II. Seleukos hükümdarlık koltuğuna MÖ 246 yıllarında oturdu. Seleukoslar, zayıflamaktaymış gibi gözüküyorlardı. II. Seleukos Üçüncü Suriye Savaşı'nda dramatik bir şekilde Mısır'da kurulmuş Helenistik devlet olan Ptolemaios Krallığı Hükümdarı III. Ptolemaios'a yenildi. Ardından kardeşi Antiokus Hieraks ile taht kavgasına girdi. Bu savaşlardan yararlanan Baktria ve Partya imparatorluktan ayrıldı. Küçük Asya'da da Seleukoslar kontrollerini yitiriyorlardı. Galatlar, Ankyra dolaylarını alarak Galatya'yı kurmuşlardı. Yarı bağımsız, yarı Helenistik krallıklar türedi. Batıdaki Bitinya, Pontus, Kapadokya eyaletleri hemen hemen bağımsız oldular ve Bergama şehri Attalos Krallığı altında bağımsızlıklarını ilan ettiler.

Yeniden Diriliş (MÖ 223 - MÖ 191)

değiştir
 
III. Antiohos'un resmi olan gümüş para.

Fakat II. Seleukos'un küçük oğlu III. Antiohos MÖ 222 yılında tahta geçmesiyle yeniden diriliş başlayacaktı. Hükümranlığının ilk yıllarında Büyük Antiohos, Dördüncü Suriye Savaşı'nda Ptolemaioslar ordusuna yenildi — Rafya Savaşı'nda Mısır'ın Seleukos ordularını ağır bir yenilgiye uğratmasından dolayı bu savaş kaybedildi. Ancak III. Antiohos, I. Seleukos'tan sonra gelen en büyük hükümdar olduğunu kanıtlayacaktı. Rafya'daki yenilgisinin ardından, on yılını "Anabasis" adını verdiği düşüncesini gerçekleştirmek için harcadı. "Anabasis", doğuda ayaklanan eyaletleri (Partya ve Grek-Baktriya) onararak ve bayındır hale getirerek bu bölgede sembolik bir bağlılık oluşturma düşüncesiydi. Bunu gerçekleştirmek için Büyük İskender gibi Hindistan'a sefer düzenleyip kral Sofagasenus ile görüşmeler yapmıştır.

MÖ 205 yılında batıya geri döndüğünde Büyük Antiohos, Mısır'da II. Ptolemaios'ün ölümünü fırsat bilerek bir batı seferi hazırlığına başladı.

IV. Antiokhos ve Makedon kralı V. Filippos aralarında anlaşarak Ptolemaios hanedanının mallarını ve Ptolemilerin hüküm sürdüğü bölgeleri paylaştılar. Bunun ardından Beşinci Suriye Savaşı yapıldı. Seleukoslar, Mısırlıları Suriye'den çıkardılar. Panyum Savaşı'nda (MÖ 198) kesin olarak Suriye Seleukosların eline geçti. IV. Antiokhos en sonunda Seleukos İmparatorluğu'nu eski ihtişamına kavuşturmuştu.

Yeniden Dağılış

değiştir
 
MÖ 200 yılında Seleukos İmparatorluğu, (Antiokus Romalılar tarafından yenilgiye uğratılmadan önce).

Fakat III. Antiohos'un görkemi uzun sürmedi. Eski müttefik Filippos'un MÖ 197'de Romalılara yenilmesinden sonra, Büyük Antiohos Yunanistan'ı işgal etme fırsatını gördü. Sürgüne gönderilmiş Kartacalı general Hannibal tarafında cesaretlendirilen Büyük Antiohos, Yunanistan'daki bazı devletlerle ittifak antlaşması imzalayarak Yunanistan'ı işgal etti. Bu kararı onun çöküşüne neden oldu: MÖ 191 yılında Thermopylae Muharebesi'nde (MÖ 191) ve günümüz Magnesia Muharebesi'nde (MÖ 190) Romalılar karşısında ağır bir yenilgiye uğradı. Bu yenilgilerin ardından Romalılarla ağır bir barış antlaşması olan Apamea Antlaşması'nı (MÖ 188) — bu antlaşma sonucunda Avrupa'da kalan ve Toros Dağları'nın kuzeyinde kalan tüm topraklar ve yüklü miktarda savaş tazminatı verildi— imzalamak zorunda kaldı. Büyük Antiohos, 3 Temmuz MÖ 187 yılında doğuya doğru, savaş tazminatlarını ödemek için ganimet toplam amacıyla, başka bir sefer yaparken öldü.

 
IV. Antiokus Epifanes'e ait madeni para.

III. Büyük Antiohos'un oğlu ve onun halefi olan IV. Seleukos (MÖ 187-175)'un hükümdarlığı süresince büyük savaş tazminatı ödenmeye çalışıldı. En sonunda kendi elçilerinden biri olan Heliodorus tarafından suikaste kurban gitti. Seleukos'un küçük kardeşi IV. Antiohos, tahta sahip oldu. IV. Antiokhos, Seleukosların düşük prestijini yükseltmek için Ptolemaioslu Mısırlılarla savaşa girişti ve savaşta başarılı oldu; ancak Ptolemaios Mısır ordusunu İskenderiye'ye kadar sürmesine rağmen Romalı bir prokonsül olan Gaius Popillius Laenas tarafından ateşkes imzalamaya mecbur kılındı. Romalı elçi, Antiohos'un etrafına bir çember çizmiş ve bu çemberden çıkmadan önce Ptolemaios Mısırla bir antlaşma imzalayıp imzalamayacağına karar vermesini istemiş ve IV. Antiohos da Ptolemaios Mısırla bir barış antlaşması imzalamaya karar vermiştir.

Sonraki hükümdarlık yıllarında imparatorluk daha fazla dağılmıştır. Özellikle doğu bölgelerde kontrol tamamen yitirilmiş, Partlar, Pers (İran veya Fars) topraklarını almaya başlamış ve IV. Antiohos'un Helenistik (veya antisemitik) aktiviteleri Yahudiye eyaletinde silahlı ayaklanmalara yol açmıştır — Makabi Ayaklanması (Hanuka Bayramı'nın tarihçesine bkz. Şabbat(Sebt) 21b, Babil Talmudu). Aynı anda hem Partlarla, hem Yahudilerle savaşmak zorunda kalan Seleukoslar hiçbir şey elde edemediler ve IV. Antiohos, MÖ 164 yılında çıktığı bir sefer sırasında öldü.

İç Savaş ve Artan Dağılış

değiştir
 
İskender Balas'ın gümüş parası.

IV. Antiohos'un ölümünden sonra, Seleukos İmparatorluğu'nun istikrarsızlığı arttı. Sık sık çıkan iç savaşlar merkezi otoriteyi oldukça zayıflattı.

IV. Antiohos'un küçük oğlu, V. Antiohos, MÖ. 161'de IV. Antiohos'un oğlu I. Dimitrios tarafından tahttan indirildi ve hükümdarlıktan atılan ilk Seleukos Hükümdarı oldu. I. Dimitrios Yahudiye eyaletinde merkezi otoriteyi yeniden sağlamaya çalıştı, ancak o da MÖ 150 yılında İskender Balas tarafından tahttan indirildi — İskender Balas, IV. Antiohos'un oğlu olduğunu iddia eden (Mısır destekli) bir düzmece sahtekardı.

İskender Balas ise, MÖ 145 yılında I. Dimitrios'un oğlunun, II. Dimitrios, onu tahtından etmesine kadar hüküm sürdü. II. Dimitrios imparatorluğun tamamını kontrol edemedi. Kendisi Babil ve doğu Suriye'yi yönetebildi. Şam doğusundaki kalan Suriye doğusu İskender Balas'ın kalıntılarının elindeydi. Bunlar önce Balas'ın oğlu VII. Antiohos ve sonra gaspçı general Diodotus Trifon yönetimi altında Antakya ve çevresini yönettiler.

Bu arada, imparatorluğun topraklarının ayrılması da devam etti. MÖ 143'ten itibaren, Yahudiler bağımsızlıklarını Makabi adı altında tam anlamıyla kazandılar. Partların işgali de ilerlemeye devam etti. MÖ 139'da, II. Dimitrios'u Partlar tarafından mağlubiyete uğratıldı ve tutsak edildi. Böylece bütün İran Platosu, Partlar'ın eline geçti.

II. Dimitrios'un kardeşi, VII. Antiohos hızla dağılmakta bir imparatorlukta ve değişik yönlerden gelen değişik tehditler altında imparatorluğun birliğini sağlamaya çaba gösterdi. Seleukosları gayet zorlukla kazandıkları Suriye'nin kontrolü, Yahudiye Makabi isyancılar tarafından tehdit edilmekte idi. Bir zamanlar tabi alt-kral hanedanları tarafından idare edilmekte olan Ermenistan, Kapadokya ve Pontus da Suriye ve Kuzey Mezopotamya arazilerini tehdit altına almışlardı. I. Mitridates tarafından gayet iyi yönetilen ve komuta edilen göçebe Partlar orduları tarafından (antik çağlarda gayet ünlü olan Nise at sürülerinin yetişip büyüdüğü) yukarı Medya platosunu ellerine geçirmişlerdi. Romalıların Suriye idaresine el atmaları devamlı olarak beklenmekteydi.

VII. Antiohos, Yahudiye Makabi'ler isyanı zorla bastırmayı başardı. Anadolu'da bulunan tabi alt-krallıklar da bundan korkup, geçici bir zaman olsa bile, itaat göstermeye başladılar. Güçlü bir donanma kurmayı başarabildi ama kara ordusu Partlara karşı hiçbir şey yapamıyordu.

VI. Antiohos, MÖ 133'te yeni topladığı Seleukos Kraliyet ordusu ile doğuya Partlar üzerine büyük bir askeri sefer başlattı. VII. Antiohos, bu askeri seferde önce önemli başarılar kazandı. Mezopotamya, Babil ve Medya Seleukoslar eline geçti. VI. Antiohos, şahsen Dicle-Üstündeki-Seleukia'nın Part satrapı ile teke tek çarpışma yaptı. Bu çarpışmada galip geldi; onu öldürdü ve idare ettiği arazileri Seleucia içine ilhak etti. MÖ. 130/129 kışında bu büyük Seleukos ordusu, Medya ve diğer Fars bölgeleri arazilerinde bulunan kışlak şehirlerine kış geçirmek için dağıtıldı. Tam bu ordunun dağılmasından sonra Partlar Kralı II. Fraates, kendi orduları ile bu kışlak bölgelere karşı saldırmaya başladı. VII. Antiohos dağıttığı ordusunun küçük bir kısmı ile II. Fraates'in bu saldırılarını durdurmak amacı ile harekâta geçti. Fakat Partlar tarafından Ekbatan Muharebesi'nde mağlup edildi; ordusu imha edildi ve VII. Antiohos'un kendisi de öldü. Bunun başarılar dolayısıyla bazı tarihçiler VII. Antiohos'u büyük Seleukos hükümdarları arasında olduğunu kabul ederler.

Çöküş (MÖ 100 - MÖ 63)

değiştir

MÖ 100'den itibaren, güçlü Seleukos İmparatorluğu'ndan bir tek Antakya ve çevresindeki birkaç Suriye şehri kalmıştı. Güçlerinin büyük bir kısmını kaybetmelerine ve krallığın zayıflamasına rağmen soylular kralların seçiminde önemli rol oynamaya devam etti. Bu seçimleri genelde Ptolemaios Hanedanı'nın elindeki Mısır veya diğer dış güçler kontrol ediyordu. Seleukoslar bir süre daha ayakta kaldılar; çünkü hiçbir millet onların mirasını devralmak istemiyordu — Seleukoslar o bölgede bir tampon görevi görüyorlardı — ancak Pontus Kralı VI. Mithridatis ve Romalı Sulla ile Anadolu'da yapılan savaşlarda da Seleukosları hiçbir ülke desteklemedi.

Mithridatis'in azimli yeğeni II. Tigran, Ermenistan Kralı, iç karışıklıklar içinde bulunan güneye inme imkânını gördü. MÖ 83'te, bitmez tükenmez iç savaşı durdurmak amacıyla Suriye'ye girdi ve yakın bir süre sonra da kendisini Suriye Kralı ilan ederek Seleukos Devleti'nin hemen hemen sonunu getirdi.

Bunlara rağmen, Seleukos Devleti tam anlamıyla yıkılmadı. Romalı general Lucullus'un Mithridates ve Tigranes'in ikisini de MÖ 69 yılında yenmesiyle arta kalan Seleukos Krallığı, XIII. Antiohos'un krallığı altında toplandı. Bu zamanlarda bile, iç savaşlar önlenemedi. II. Filippos, XIII. Antiohos ile taht kavgasına girişti. Pontus'un Roma kontrolüne geçmesiyle, Romalılar, Seleukos kontrolündeki Suriye topraklarındaki istikrarsızlıklara yoğunlaştı. MÖ 63'te VI. Mithridatis Pompeus tarafından yenilgiye uğratılınca, Pompeus Helenistik Doğu'yu yeni bağımlı krallıklar kurarak ve yeni vilayetler oluşturarak yeniden oluşturmak istedi. Ermenistan ve Yahudiye gibi yerel krallıklara bir ölçüde özerklik verildi. Ancak Pompeus, Seleukosların devam etmesinin çok zahmetli olduğunu görünce, Suriye'yi bir Roma vilayeti haline getirdi.

Ermeni birlikler Fenike'deki Akka şehrini aldı. Tigran'ın ordusu Seleukos başkenti olan Seleukia şehrini başarılı bir şekilde sardı. Josephus Antiquites'inde Kraliçe Aleksandra "Tigran'ı pek çok hediye ve elçi sundu..." Kraliçe sadakatini tüm Fenike'yi Krallar Kralı'na vererek gösterdi.[2]

Kültürel değişimler

değiştir
 
Bagadates I (MÖ 290-280)ilk yerli Seleukos satrapıydı.[3]

Seleukos İmparatorluğu'nun coğrafi mesafesi, Ege Denizi'nden Afganistan'a kadar, Yunanlar, Ermeniler, İranlılar, Medler ve Yahudiler gibi pek çok kültürden insanı barındırıyordu. İmparatorluğun geniş bir coğrafyayı kapsaması, Seleukos hükümdarlarını Büyük İskender gibi çok uluslu yapılar oluşturmaya zorladı. İmparatorluğun Helenizasyonu Yunan tipi yerleşim birimlerinin oluşturulmasıyla sağlandı. Tarihsel olarak, Antakya gibi önemli şehirlere ve kurulan yeni şehirlere Yunanca isimler verildi. Yani Yunan şehirlerine Yunanistan'dan nüfus gönderilerek bölge Yunanlılaştırldı; çünkü Yunanistan'da bölgenin kaldıramayacağı büyüklükte nüfus vardı. Bölgeye Yunanları yerleştirmek aynı zamanda asimilasyonu hızlandırmak için kullanıldı. Sosyal olarak, bölge halkı Yunanlardan etkilendi; ancak Yunanlar da bölge halkından etkilendi. MÖ 313 yılından itibaren, Helenik düşünceler 250 yıl boyunca Yakın Doğu, Ortadoğu ve Orta Asya kültürlerini etkiledi. Bu hükümdarın bölge üzerinde etkisini sürdürmesi için gereken en önemli şeydi. Pek çok antik şehir Helen kültürünü kabul etti, ettirildi. Helen ve yerel kültürün birleşmesiyle ortak bir kültür oluştu. Bu ortak kültürü yayma çalışmaları yüzünden bazen ayaklanmalar çıktı. Özellikle de Yahudiler büyük sorun çıkardı; çünkü içlerine kapanık bir ırk olmalarından dolayı bu kültür asimilizasyonundan pek etkilenmediler. Seleukoslular, zorla Yahudilerin kültürünü değiştirmeye çalıştı bunun sonucunda pek çok ayaklanma çıktı ve en sonunda Yahudiler bağımsızlıklarını elde ettiler.

Seleukos Ordusu

değiştir

Büyük İskender'in ölümünden sonra ortaya çıkan pek çok devlet gibi Seleukos ordusu da Makedon modeline sahipti ve kökeni de Greko-Makedondu. Seleukos Krallığı, Pers İmparatorluğu'nun doğu topraklarının pek çok kısmına sahip olduktan sonra, krallar orduları için doğu insanlarına güvenmek zorunda kaldı. Orduları Makedon falanks ve doğu okçuları ve süvarileriyle donattılar. Ayrıca, Seleukoslar ordularında Hint fillerini de düşmanlarına korku salmak için kullanıyorlardı. Ptolemailer gibi Seleukoslar paralarıyla İndus Nehri çevresinde yaşayan Hintlerden Girit ve Galatya'ya kadar yaşayan her ırktan paralı askeri almışlardı. Roma karşısındaki savaşlarda, Seleukoslar Roma lejyonlarına benzeyen birlikler oluşturmaya çalışmışlardır. MÖ 63 yılındaki çöküşten itibaren Seleukos Orduları terhis edildi. Söylentilere göre pek çok ağır süvari Roma ordularına dahil olmuştur.

Seleukos Hükümdarları

değiştir

Aile Ağacı

değiştir
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Antiokus
 
Laodice
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
I. Seleukos Nikator
Kg. 305–281
 
Apama
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Achaeus
 
 
Stratonice
 
I. Antiokus Soter
Kg. 281–261
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Andromachus
 
 
 
 
II. Antiokus Theos
Kg. 261–246
 
I. Laodice
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Achaeus
Kg. 220–213
 
 
II. Laodice
 
II. Seleukos Kallinikus
Kg. 246–226
 
Antiokus Hieraks
Kg. 240–228
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
II. Seleukos Keranus
Kg. 226–223
 
III. Büyük Antiohos
Kg. 223–187
 
III. Laodice
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
IV. Seleukos Filopator
Kg. 187–175
 
Laodice
 
IV. Antiokhos Epiphanēs
Kg. 175–164
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Apama
 
I. Dimitrius Sotir
Kg. 162–150
 
V. Antiokus Eupator
Kg. 164–162
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
I. İskender Balas
Kg. 150–146
 
Kleopatra Thea
 
II. Dimitrius Nikator
Kg. 145–125
 
 
 
 
 
 
 
 
 
VII. Antiokus Sidetes
Kg. 138–129
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
VI. Antiokus Dionysus
Kg. 144–142
 
V. Seleukos Filometor
Kg. 126–125
 
VIII. Antiokus Grypus
Kg. 125–96
 
Kleopatra
 
 
 
IX. Antiokus Sisenus
Kg. 116–96
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
VI. Seleucus Epifanes
Kg. 96–95
 
XI. Antiokus Epifanes
Kg. 95–92
 
I. Filip Filedelfos
Kg. 95–83
 
III. Dimitrius Eucaerus
Kg. 95–88
 
XII. Antiokus Dionysus
Kg. 87–84
 
X. Antiokus Eusebes
Kg. 95–83
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
II. Filippos Filoromaeus
Kg. 69–63
 
 
 
 
 
 
 
 
 
XIII. Antiokus Asiaticus
Kg. 69–64

Ayrıca bakınız

değiştir

Kaynakça

değiştir
  1. ^ "Appian, History of Rome, The Syrian Wars 55". 3 Kasım 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Temmuz 2008. 
  2. ^ The Armenian Empire, Gevork Nazaryan "Armenian Highland edition"
  3. ^ "History of Iran". 5 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Şubat 2008. 

Konuyla ilgili yayınlar

değiştir
  • A. Houghton, C. Lorber, Seleucid Coins. A Comprehensive Catalogue, Part I, Seleucus I through Antiochus III, With Metrological Tables by B. Kritt, I-II, New York - Lancaster - London, 2002.
  • G. G. Aperghis, The Seleukid Royal Economy. The Finances and Financial Administration of the Seleukid Empire, Cambridge, 2004.
  • Laurent Capdetrey, Le pouvoir séleucide. Territoire, administration, finances d'un royaume hellénistique (312-129 avant J.C.). (Collection "Histoire"). Rennes: Presses Universitaires de Rennes, 2007.
  • K. Ehling, Untersuchungen zur Geschichte der spaeten Seleukiden (164-63 v. Chr.). Vom Tode des Antiochos IV. bis zur Einrichtung der Provinz Syria unter Pompeius (Historia Einzelschriften, 196), Stuttgart, 2007.

Dış bağlantılar

değiştir