Genetiği değiştirilmiş gıda
Genetiği değiştirilmiş gıdalar, genetik mühendisliği yöntemleri vasıtasıyla biyolojik özelliklerinde değişiklik yapılan organizmalardan üretilmiş gıdalardır. Genetik mühendisliği teknikleri, seçilim yoluyla yetiştirme ve mutasyon yoluyla yetiştirme gibi önceki yöntemlere kıyasla yeni özelliklerin kazandırılmasına ve özellikler üzerindeki kontrolün artırılmasına olanak tanımaktadır.[1]
Bu organizmalar, istenen özellikleri elde etmek için çeşitli teknikler ile üretilirler. Genetik mühendislik, bir organizmanın DNA’sına dışarıdan genetik materyal ekleyerek veya mevcut genetik yapıyı değiştirerek belirli özellikleri kazandırmayı içerir. Bu teknikler arasında: Transgenik Yöntem: Bir organizmaya başka bir türden gen eklenmesiyle yapılır. Gen Silme: İstenmeyen genlerin silinmesiyle yapılır. Gen Editasyonu (CRISPR gibi): DNA diziliminin hedefli olarak değiştirilmesi sağlanır. Bu, daha hassas ve kontrollü bir genetik değişiklik imkânı sunar.
GGG’ler genellikle daha dayanıklı, verimli ve sağlıklı olmayı amaçlar, ancak bu tür gıdaların sağlık üzerindeki etkileri ve çevresel sonuçları hala tartışma konusu olmaktadır.[2] Sağlık Riskleri: GDO’ların insan sağlığına olası etkileri konusunda bilim dünyasında hâlâ net bir görüş birliği yoktur. Özellikle alerjik reaksiyonlar, yeni hastalıkların ortaya çıkma ihtimali ve uzun vadeli etkiler hakkında endişeler vardır. Çevresel Etkiler: GDO’ların doğal ekosistemler üzerinde olumsuz etkiler yaratma potansiyeli vardır. Genetiği değiştirilmiş bitkilerin serbest bırakılması, yerel türlerle melezleşmelerine neden olabilir ve bu da biyolojik çeşitliliğin azalmasına yol açabilir. Ekonomik ve Sosyal Endişeler: GDO’ların yaygınlaşması, küçük çiftçilerin ekonomik olarak daha büyük tarım şirketleri karşısında dezavantajlı duruma düşmelerine yol açabilir. Ayrıca, biyoteknoloji şirketlerinin patentleri ve kontrolü, gıda tedarik zincirini birkaç büyük şirketin elinde toplayabilir.[3]
Dünyada genetiği değiştirilmiş ürünler birçok ülkede kullanılmaktadır.[4] Ancak bazı ülkeler GDO’ları yasaklamıştır. Örneğin ABD, GDO’lar en yaygın olarak kullanılan ülkelerden biridir. Özellikle mısır, soya ve pamuk gibi ürünler GDO ile üretilmektedir. Avrupa’da GDO’lar üzerinde sıkı düzenlemeler vardır. Avrupa, GDO'lu ürünlerin çoğunu yasaklamış ya da sınırlı şekilde izin vermektedir. Brezilya ve Arjantin, büyük GDO üreticilerindendir ve geniş çapta GDO’lu ürünler ekilmektedir. Birçok ülke, GDO’ların çevre ve sağlık üzerindeki etkilerini değerlendirmek için düzenleyici mekanizmalar geliştirmiştir. GDO içeren gıdaların etiketlenmesi gerekmektedir. Ayrıca GDO’ların, piyasaya sürülmeden önce sağlık ve çevre üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi olup olmadığı test edilmelidir.[5]
Diğer yandan Genetiği değiştirilmiş gıdalar bazı avantajlara sahiptir. GDO’lar, daha az su ve pestisit kullanarak daha yüksek verim elde edilmesini sağlarlar. GDO’lar, bitkileri hastalıklara ve zararlılara karşı daha dirençli hale getirmektedir, bu da daha az pestisit kullanımını sağlayacaktır. GDO’lar sayesinde daha az tarım ilacı kullanılır.
Kaynakça
değiştir- ^ GM Science Review First Report 16 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Prepared by the UK GM Science Review panel (July 2003). Chairman Professor Sir David King, Chief Scientific Advisor to the UK Government, P 9
- ^ https://www.tarimorman.gov.tr/GKGM/Belgeler/Tuketici_Bilgi_Kosesi/Dogru_Bilinen_Yanlislar/GDO_ile_ilgili_soru_ve_cevaplar.pdf 15 Aralık 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. [yalın URL]
- ^ "Dışişleri Bakanlığı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar". 18 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "GENETİK YAPISI DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR VE ÜRÜNLERİNE DAİR YÖNETMELİK". 9 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Tarım ve Orman Bakanlığı GDO'ya Yönelik Resmi Kontrol Çalışmaları". 3 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi.