Gürcü Mehmed Paşa

81. Osmanlı sadrazamı

Gürcü Mehmed Paşa, (ö. 1665 Budin) IV. Mehmed saltanatında 27 Eylül 1651 - 20 Haziran 1652 tarihleri arasında sekiz ay yirmi üç gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamı.

Gürcü Mehmed Paşa
Gürcü Mehmet Paşaya ait bir Osmanlı minyatürü
Osmanlı Sadrazamı
Görev süresi
27 Eylül 1651 - 20 Haziran 1652
Hükümdar IV. Mehmed
Yerine geldiği Siyavuş Paşa
Yerine gelen Tarhuncu Ahmed Paşa
Kişisel bilgiler
Ölüm 1665
Budin

Gürcü asıllıdır.[1] Beş kez sadrazamlık yapan Koca Sinan Paşa'nın kölesi idi. Onun yanından Enderun'a verildi ve eğitimini orada tamamladı. Orada cebecibaşı göreviyle çıkış yaptı. Sonra çavuşbaşı görevi verildi. Devlet idari hizmetine bazı sancakbeyliği görevleri ile girdi. 1625'te Diyarbakır Valisi olarak atandı. Oradan Halep Eyaleti valiliğine nakledildi. 1634'te Anadolu Beylerbeyi olarak Kütahya'ya geldi. O görevde iken eyalet askeri ile IV. Murad'in Revan Seferine katıldı. 1637'de Erzurum Eyaleti valisi tayin edildi ve yine eyalet askerinin başında Bağdat Seferi'ne katılıp 1638'de Bağdad'ın ele geçirilmesinde görev yaptı. Aynı yıl sonlarında Maraş (Zülkadiriye) Eyalet valiliğine nakledildi. Sonra ikinci defa Anadolu Beylerbeyi olarak Kütahya'ya gitti. Sonra İstanbul'da kubbeveziri yapıldı. 1643'te Şam Eyalet Valiliği verildi. Takiben ikinci defa İstanbul'da kubbevezirliği görevi verildi. 1651'de Darussade Ağası ve kızlar ağası Büyük Valide Sultan Kösem Sultan ve Valide Sultan Turhan Hatice Sultan'a ve onlar vasıtasıyla da padişaha tesir ettiler ve Sıvayus Paşa yerine Gürcü Mehmet Paşa'yı sadrazam yapma izni aldılar. 27 Eylül 1651'de Gürcü Mehmet Paşa'ya sadrazamlık görevi verildi.[1]

Sadrazam olduğu zaman Gürcü Mehmet Paşa'nın yaşı 80'i geçmiş bulunuyordu. O zamanki vezirlerden en ihtiyari olup "Şeyh ül Vezir" olarak anılmaktaydı. Yaşı dolayısıyla en üst seviyede devlet idaresi görmekten tamamiyle acizdi. Saray entrikaları ile sedarete gelmişti. Gerçek iktidar onu bu göreve getiren saray hadımları ve saray kadınları elinde idi. Gürcü Mehmet Paşa kendini sedarete getirenlere dalkavukluk ederek ve onların her isteklerini yerine getirerek iktidardaki yerini korumayı tercih etmekteydi. Valide Turhan Sultan'ın mutemedi görevi yapan Anadolu Kazaskeri Hocazade Mesud Efendi'nin kendine bildirdiği gibi icraat yapmadığı anlaşıldığı zaman esas iktidar gücüne sahip olan Valide Turhan Sultan'in daha yaşı küçük olan padişah IV. Mehmet huzurunda sadrazamı şöyle azarladığı bildirilmektedir:

Bak a paşa! Ak sakal, kara sakal akıl ve dirayet için bir numune değildir. İşleri idarede gaflet ve ihmalin anlaşıldı. Bundan sonra kazasker efendinin emrine muhalefet etme.

Sadrazam güçsüzlüğünü karşılamak için "Ben sakalımı devlet hizmetinde ağarttım" demeyi kendine slogan yapmıştı.[1]

Gürcü Mehmet Paşa çok geçmeden Sadrazamlıktan atılmamak için kendisine en ufak rekabet edip kendi yerine gelmesi olası bütün vezir ve devlet ricalini bir bahane bularak azil edip sürgüne gönderip İstanbul iktidar odaklarından uzaklaştırmaya başladı. Mısır valiliği yapmış olan Tarhuncu Ahmet Paşa'yı önce tutuklattı ama Anadolu kazaskeri olan ve Valide Turhan Sultan'in mutemet adamı olan Hocazade Mesut Efendi'nin araya girmesiyle katledilmeyip Selanik sancağı verilerek İstanbul'dan uzaklaştırdı. Boynueğri Mehmet Paşa'yı Kanije kalesi muhafızlığına gönderdi. Köprülü Mehmet Paşa'njn vezirliğini üzerinden aldı ve sanki ona hakaret edercesine onu Köstendil sancağına gönderdi.[1]

Sadrazamın bir taraftan icraatindeki acizliği; buna karşılık rakiplerini elimine etmede büyük başarısı onun bu sadrazamlık mevkine gelmesine baş amil olan Valide Turhan Sultan ile kızlarağası Süleyman Ağa'yı hayrette bırakmaktaydı. Ama sonunda onu sadrazamlık görevinden ayırmaya karar verdiler. Selanik'te bulunan Tarhuncu Ahmet Paşa'ya Sadrazam olarak görev verilmek olarak gizlice davet gönderildi. Tarhuncu Ahmet Paşa İstanbul'a ulaşınca mühr-ü humayun Gürcü Mehmet Paşa'dan alınıp Haziran 1652'de yeni sadrazam olarak Tarhuncu Ahmed Paşa atandı.[1]

Yeni sadrazam olan Tarhuncu Ahmed Paşa, Gürcü Mehmet Paşa'nın kendine gösterdiği fena muamelenin intikamını almak istemekteydi. Bundan dolayı sabık sadrazam Gürcü Mehmed Paşa'yı iki ay Yedikule zindanında hapiste tuttu. Fakat Şeyhülislam Bahai Efendi'nin araya girip ricası üzerine Ohri Sancağı kendine verilerek İstanbul'dan çıkması sağlandı.

1653'te sadrazam Bıyıklı Koca Derviş Mehmed Paşa ricasıyla İstanbul'a döndü ama Eyüp'te bulunan bahçesinde oturmaya mecbur bırakıldı. Fakat ileri yaşına rağmen Gürcü Mehmet Paşa'nın iktidara geçme hırsı azalmamıştı. Eyüp'te mecburi olarak oturmakta iken sadrazam makamına yeniden gelmek için bazı girişimlerde bulunarak yüksek devlet ricaline kendinin yeniden sadrazamlığa gelmek istediğini bildirdi.[1]

Bunun haberi ortaya çıkınca Temeşvar Valiliğine atanıp İstanbul'dan uzaklaştırıldı. Yeniden İstanbul’a döndü ise de bir yıl geçmeden Nisan 1656'da Kıbrıs mutasarrıfı olarak atandı.[1]

Bundan sonra hayatı hakkında değişik tarihçiler farklı bilgiler verirler.[2] Dönemin kronik tarih kaynaklarından olan Vecîhî Hasan Efendi ve onu takip eden Silâhdar Mehmed Ağa, Gürcü Mehmet Paşa'nın Kıbrıs mutasarrıfı iken orada Haziran 1660'ta ölduğünü bildirirler. Tarihçi Abdurrahman Abdi Paşa ise Budin muhafızlığına tayin edildiğini ve orada öldüğü haberinin İstanbul’a 7 Nisan 1666)'da ulaştığını belirtir, Bu Uzunçarsılı tarafından kabul edilmiştir.[1] Fakat TDV İslam Ansiklopedisi hazırlayanlar kurulunca Budin'de ölen kişinin aynı adı ve lakabı taşıyan başka bir Mehmed Paşa, Vâlide Kethudâsı Gürcü Mehmed Paşa, olduğu iddia edilmektedir.[2]

Ölüm yaşı da tarihçilerce tartışmalıdır. Bazıları 90 yaşında iken öldüğünü bildirirlerken[1] diğerleri vefatı sırasında yaşının 100’u geçtiği, hatta 110 veya 113 yaşında öldüğü de söylemektedirler.[2]

Değerlendirme

değiştir

TDV İslam Ansiklopedisi hazırlayanlar kurulu (DİA) tarafından verilen değerlendirilmede şöyle denilmektedir:[2]

Devrin kaynaklarında valilikleri sırasında ve savaşlarda gösterdiği yararlılıkların övülmesine karşılık yaşlılık dönemindeki kısa süreli sadâretinde kudretsiz, iş yapamaz, okuma yazma bilmez bir devlet adamı şeklinde nitelendirilir. Hatta birçok kimseyi sürdürdüğü için kendisine "habbü’s-selâtîn" denilerek alay edildiği de yazılır.

Kaynakça

değiştir
  1. ^ a b c d e f g h i Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, (1954) Osmanlı Tarihi III. Cilt, 2. Kısım, XVI. Yüzyıl Ortalarından XVII. Yüzyıl Sonuna kadar), Ankara: Türk Tarih Kurumu (Altıncı Baskı 2011) ISBN 978-975-16-0010) say.402-404
  2. ^ a b c d DİA (2003) "Mehmet Paşa, Gürcü" Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Cilt:28 Sayfa:510-511, Ankara: TDV Online:[1] 18 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

Dış kaynaklar

değiştir
  • Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, (1954, Altıncı Bas.: 2011) Osmanlı Tarihi III. Cilt, 2. Kısım, XVI. Yüzyıl Ortalarından XVII. Yüzyıl Sonuna kadar), Ankara: Türk Tarih Kurumu, ISBN 978-975-16-0010 say.402-404
  • Buz, Ayhan, (2009) Osmanlı Sadrazamları, İstanbul: Neden Kitap, ISBN978-975-254-278-5, say.109.
  • Danişmend, İsmail Hami, (2011), İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi 6 Cilt, İstanbul:Doğu Kütüphanesi, ISBN 9789944397681
  • Topaloğlu, Aydın "Mehmet Paşa (Gürcü)" (1999), Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi, C.2 s.158, İstanbul:Yapı Kredi Kültür Yayıncılık A.Ş. ISBN 975-08-0071-01.

Dış bağlantılar

değiştir
  • DİA (2003) "Mehmet Paşa, Gürcü" Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Cilt:28 Sayfa:510-511, Ankara: TDV Online:[2] 18 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
Siyasi görevi
Önce gelen:
Siyavuş Paşa
 
Osmanlı Sadrazamı

27 Eylül 1651 - 20 Haziran 1652
Sonra gelen:
Tarhuncu Ahmed Paşa