Dilci felsefe
Dilci felsefe, Felsefe problemlerini dilin çeşitli kullanımlarını inceleyerek çözmeyi amaçlayan felsefi tavırdır. Felsefi problemlerin özünü ve yapısını, gündelik dili analiz ettiğimiz zaman daha iyi anlayabileceğimizi savunan anlayış, dilin gündelik kullanımlarına uymayan anlatımları anlamsız sayma yöntemidir.
Dilin dış dünya ile resimsel bir ilişki içinde olmadığı gibi, birebir bir tekabüliyet içinde de bulunmadığını; insandan bağımsız olarak var olan olgulara ad verme eylemi sırasında oluşturulmuş anlamlar sistemi olmadığını öne süren dilci felsefeye göre, dil çok özel ve gelişmiş bir araç olup, çeşitli görevleri olan sözcüklerle tümceler anlamlarını kullanıldıkları bağlamlardan alırlar. Bu nedenle dilci felsefeye göre, sözcüklerin ve tümcelerin anlamlarının, sözcüklerin kullanımını belirleyen kural, alışkanlık ve uzlaşımlar bağlamında ele alınması gerekir.
Başka bir deyişle, yalnızca gözle görüleni anlatmaya çalışan dilin doğası gereği, sembollerin, gündelik kullanımların ötesine geçmenin imkânsız olduğunu, dili kullanarak, dilin ötesine geçmenin metafizik yapmaktan başka bir şey olmadığını savunan dilci felsefe, felsefenin geleneksel problemlerinin gerçeklikte bir temeli olmayan fakat dilsel karışıklık ve yanlışlara dayanan sözel ya da sözde problemler olduğunu iddia etmiştir. Bize dünya hakkında bilimsel ya da metafiziksel bir bilgi veremeyen felsefenin görevinin kavramsal analiz ve kavramların anlamlarını açıklığa kavuşturmak olduğunu öne süren ve Wisdom, Ryle ve Wittgenstein tarafından savunulan dilci felsefe anlayışı, böylelikle felsefe problemlerini tümden ortadan kaldırmayı amaçlar.[1]
Dipnotlar
değiştir- ^ Ahmet Cevizci, Paradigma Felsefe Sözlüğü, İstanbul 1999, S. 234.