Claude-Adrien Helvétius

Fransız Aydınlanma filozofu

Claude Adrien Helvétius (26 Şubat 1715 - 26 Aralık 1771), Aydınlanma Çağı'nın önemli düşünürlerinden biri olup, Encyclopédie'nin hazırlanmasına katkı yapmış olan Fransız filozoftur.

Claude Adrien Helvétius
Doğumu26 Ocak 1715(1715-01-26)
Paris, Fransa
Ölümü26 Aralık 1771 (56 yaşında)
Fransa
Çağı18. yüzyıl felsefesi
BölgesiBatı felsefesi
OkuluFaydacılık, Maddecilik
İlgi alanlarıEtik, Siyaset felsefesi
Etkilendikleri
Etkiledikleri

Helvétius, insan zihninin tüm entelektüel güçlerini, Condillac'ınkine benzer bir indirgeyici analizle, duyum ya da duyu algısına indirgeme girişimiyle ün kazanmıştır. İnsan hayatını ve hareketlerini etkileyen en önemli iki unsurun acı ve haz olduğunu ileri sürer.[1]

De l'Esprit (Ruh Üzerine) ve De l'Homme (İnsan Üzerine) eserlerinde “herkesin eşit öğrenme kapasitesi ile doğduğu, zihnin tüm melekelerinin basit duyumlara indirgenebileceği, erdem ve yeteneğin eğitimin bir sonucu olduğu ve eğitimin her şeye kadirliği" gibi başlı tezleri eğitimde eşitlik problemi açısından içerdiği sonuçlar çerçevesinde tartışmıştır. Bütün bireylerin doğuştan eşit yapabilirliklere sahip olması nedeniyle eğitim imkânları ve çevresel şartlar tamamen veya neredeyse tamamen eşitlenirse eğitimin sonuçların da eşitlenebilir olduğunu savunur.

Yaşamı

değiştir

Helvétius, 1715'te Paris’te dünyaya gelmiştir. Babası ve dedesi hekimdir. Dayısı gibi vergi toplayıcısıdır. Henüz 23 yaşındayken Kraliçenin jestiyle birçok vilayette vergi toplayarak üç yılda hatırı sayılır bir servetin sahibi olmuştur. 1751’de fakir ama soylu bir ailenin kızıyla evlenmiştir. İşi sebebiyle sürekli seyahat halinde olan Helvétius, içinde yaşadığı Aydınlanma döneminin Montesquieu, Rousseau, D’Alembert, Diderot gibi entelektüelleri ile fikir alışverişinde bulunmuş, onların etkisiyle radikal fikirler geliştirmiştir. Diderot ve D’Alembert’in başkanlığında kurulan ünlü Ansiklopedi projesine maddi katkılar yapmıştır. Sonrasında fikirleri de Ansiklopedi’de yer almıştır.[2] 1758’de De l’Esprit (Zihin Üzerine) adlı eseri yayınlanmıştır. Grossman’a göre bu eser, 18. yüzyılda Rousseau’nun Emile’i dışında halkın ilgisini en çok çeken, sivil ve dini otoritelerden en çok tepki gören eserdir.[3] Eser, engizisyon, başpiskopos, rahip ve özellikle de parlamento gibi otoriteler tarafından ateistik, materyalist, günahkâr, ahlaksız ve baltalayıcı bulunmuş ve yaktırılmıştır. Helvétius, İngiltere ve Prusya’ya seyahatlerde bulunmuştur. Yaşamının son 12 yılını görüşlerini geliştirmeye ve temellendirmeye adamıştır. 1771’de ölmüştür. Ölümünden bir yıl sonra 1772’de De l’Homme (İnsan üzerine) yayınlanmıştır. Eğitimin her şeye kadir olduğu savunusuyla dikkat çeken kitap yer yer Rousseau’nun Emile’ide ortaya koyduğu eğitim üzerine düşüncelere gönderme yaparak tüm insanların eşit öğrenme kapasitesine sahip olduğuna dair varsayımı savunmuştur. Eser bu yönüyle De l’Esprit’in aksine yüceltilmiştir. Eserin temel konusu eğitimi tartışmak olsa da aynı zamanda yönetim ve politika üzerine de geniş yorumlar bulunmaktadır.

Helvétius önemli düşünürleri de etkilemiştir. Onun De l’Esprit’i Cesare Beccaria’yı ve onun aracılığıyla da İngiliz faydacılarını, özellikle Jeremy Bentham’ı etkilemiştir. Bentham onun için “kâhin”, “tanrısal” gibi övücü sözler söylemiş, kendisini fayda ilkesine götürdüğünü belirtmiştir.[4] Franz Mehring’e göre, Marx Paris’te çalışırken Fransız materyalistleri ile tanışır. Marx’a göre Helvétius ve Holbach, materyalizmi sosyal yaşama taşırlar, insan zekâsının doğal eşitliğini savunurlar ve aklın ilerleyişi ile sanayinin ilerleyişi arasında esaslı birliği gösterirler, insanın doğal iyiliğini, eğitimin her şeye kadirliğini vurgularlar. Marx’a göre onların öğretileri “gerçek hümanizm”dir ve “komünizmin toplumsal temeli’dir.[5]

Fikirleri

değiştir

Dönemi ve İnsan Doğası Anlayışı

değiştir

Helvétius’un insanların temel eşitliğine dair görüşü, onun insan doğasına dair görüşünden kaynaklanır. İnsan doğasına dair onun zamanında yaygın olan görüşleri üç gruba ayırabiliriz: İnsan doğası (1) düzeltilemez bir biçimde kötüdür, (2) ne iyidir ne de kötüdür, boş bir sayfa gibidir ve (3) iyidir, lekesizdir. Bu görüşlerden birincisi en eskisi, en köklüsü ve en otoriteridir. Birinci görüş tipik ifadesini, Augustinus’un etkisiyle Hıristiyanlığın bir doktrini haline gelen Hıristiyanlığın İlk Günah dogmasında bulur.[6] Bu görüşe göre Âdem ve Havva’nın işlediği İlk Günah, bütün insan soyuna geçmiştir ve insanlar sadece Tanrı’nın inayetiyle kurtulabilirler, kendi çabalarıyla kurtulamazlar. İnsanları eğitim yoluyla fanatizmden, cehaletten, hurafelerden kurtarmayı amaçlayan Aydınlanmacıların bu yöndeki çabalarını beyhude hale getiren bu görüş, Ernst Cassirer’in işaret ettiği gibi, bütün aydınlanma düşünürlerinin hedefe aldığı “ortak düşman”dır.[7] Bu görüş, seküler terimlerle Hobbes tarafından da savunulur.[8] Kökleri Aristoteles’te olan ikinci görüş, Locke’un adıyla özdeşleşmiş gibidir. Tipik ifadesini, “boş levha” (tabula rasa) metaforunda bulur. Buna göre insanlar ne kötü ne de iyi eğilimlerle doğarlar. Onları iyi ya da kötü yapan kendi dışlarındaki ya da çevreden aldıkları etkilerdir. İnsan, çevre onun üstünde iyi etkiler yaparsa iyi, kötü etkiler yaparsa kötü olur.[9][10] Çevre iyi etkiler yapacak şekilde düzenlenirse, İlk Günah öğretisinin iddiasının aksine, insanları iyi yapmak mümkündür. Üçüncü görüş, Rousseau’nun adıyla bilinir. Rousseau’ya göre “Her şey, Yaratıcı’nın elinden çıktığında iyidir; insanoğlunun elinde bozulur[11]. Ona göre sadece kötülük dışarıdan gelir. Eğitimciye düşen şey, insanı iyi yapmak değil, kötü olmasını engellemektir. Helvétius’a göre de çocuğun zihni doğduğunda boştur; o, doğuştan gelen herhangi bir bilgi ile doğmaz. İnsan doğasında, Rousseau’nun iddia ettiği gibi moral standartlar açısından iyi sayılan şeylere de, Hıristiyanlığın İlk Günah dogmasının iddia ettiği gibi kötü sayılan şeylere de bir eğilim yoktur.[12]İnsanlar, fikirleri ve tutkuları olmadan doğarlar. Doğuştan erdem de, erdemsizlik de yoktur. Taklitçi ve uysaldırlar. Eğilip bükülebilir, şekil alabilirler. Alışkanlıkları ve karakterleri aldıkları örneklerin ve talimatların bir sonucudur[13] Dolayısıyla, Rousseau’nun insanın doğuştan kötü olmadığı tezini kabul eder fakat iyi olduğu tezini reddeder. Helvétius, boş levha görüşünü benimser ve onu Locke’ta olduğundan daha radikal hale getirir. Çünkü birinci olarak, Locke’un görüşleri, Hıristiyanlığın İlk Günah dogmasına karşı radikal olsa da yeteri kadar radikal değildir. Locke, bir yandan insan zihninin boş bir sayfa olduğunu, insanın iyi ya da kötü olmasında eğitimin belirleyici olduğunu vurgularken bunun insanların “onda dokuzu” için geçerli olduğunu söyler, “onda birinin” istisna oluşturduğunu söyler: Gerçi diğer insanların yardımına gereksinim duymayan, fiziksel ve ruhsal bakımdan doğuştan güçlü insanlar vardır; doğal yetenekleri onları doğumlarından itibaren mükemmeliyete taşır ve şanslı bedenlerinin avantajıyla mucizeler yaratabilirler. Ancak bu tür örnekler az görülür.[14] İkincisi, Locke’a göre zihin tamamen boş değildir. Zihinde aktif hale gelmek için duyu verilerinin uyarmasını bekleyen ve onların işlenmesini sağlayan düşünme, soyutlama, akıl yürütme, birleştirme, ayırma gibi bazı yetiler vardır.[15] Ona göre, “eğer insan aklını ve tabiatın doğuştan kendine verdiği yetileri uygun bir şekilde kullanırsa, kendisine ödevlerini öğretecek bir öğretmen ve onları hatırlatacak bir nasihatçi olmadan, onun tabiat kanununun bilgisini elde etmesi mümkündür”.[16] Üçüncüsü, çocuklarda bireysel yetenek ve mizaç farklılıklarını da kabul eder. Ona göre yabani ya da yumuşak, atılgan ya da ürkek, merhametli ya da gaddar, dışa dönük ya da içe kapanık olmak doğuştandır. "İnsan her şeyi denemiş bile olsa, terazinin kefesi doğanın belirlediği yöne doğru ağır basacaktır”.[17]

Kaynakça

değiştir
  1. ^ Helvétius, Claude Adrien, Treatise on Man: His Intellectual Faculties and his Education, transl. W. Hooper, M. D., (London: Albion Press, 1810), p. 146
  2. ^ "Chisholm, Hugh, ed. (1911). "Helvétius, Claude Adrien". Encyclopædia Britannica. Vol. 13 (11th ed.). Cambridge University Press. pp. 254–255". 8 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2024. 
  3. ^ Grossman, M. (1926), The Philosophy of Helvétius, Bureu of Publications, Teachers College, Columbia University, NYC
  4. ^ Crimmins, James E. (2011), Utilitarian Philosophy and Politics: Bentham’s Later Years, London: Continuum
  5. ^ Mehring, Franz (1962), Karl Marx: The Story of His Life. Translated by Edward Fitzgerald. The University of Michigan Press.
  6. ^ Passmore, John. (1973), Perfectibility of Man. Dictionary of the History of Ideas: Studies of Select Pivotal Ideas. Vol. III. Edited by Philip P. Wiener. New York: Charles Scribner’s Son içinde ss. 463-476.
  7. ^ Cassirer, E., Koelln, F., Pettegrove, J., & Gay, P. (1951), The Philosophy of the Enlightenment. Princeton; Oxford: Princeton University Press
  8. ^ Hobbes, Thomas. (2007), Leviathan. Çeviren: Semih Lim. Yapı Kredi Yayınları. 
  9. ^ Aristoteles De Anima: 429b. 
  10. ^ Locke, John .(2000), İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Deneme, I.-II. Kitap. Çeviren: Meral Delikara Topçu. Ankara: Öteki Yayınevi.
  11. ^ Rousseau, Jean-Jacques, (2009), Emile ya da Eğitim Üzerine. Çeviren: Yaşar Avunç. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. 
  12. ^ Helvétius, Claude. Adrien. (1810b), De l’Homme. Eng. tr., 2 Vols. With life of author by William Mudford, Albion Press. 
  13. ^ Helvétius, Claude. Adrien. (1810b), De l’Homme, Vol.1: 280. 
  14. ^ Locke ,John. (2004), Eğitim Üzerine Düşünceler. Çeviren: Hakan Zengin. İstanbul: Morpa Kültür Yayınları. 
  15. ^ Yolton, John W. (1993), A Locke Dictionary. Oxford: Blackwell. 
  16. ^ Locke, John. (1999), Tabiat Kanunu Üzerine Denemeler. İsmail Çetin. İstanbul: Paradigma. 
  17. ^ Locke, John (1989), Some Thoughts Concerning Education. Edited by John W. Yolton and Jean S. Yolton: paragraf 100, 101, 102, 217 (Clarendon Edition of the Works of John Locke). Oxford: Oxford University Press