Attica Ayaklanması
Attica Ayaklanması veya Attica Hapisanesi İsyanı olarak da bilinen Attica Hapishanesi Katliamı, New York'ta yer alan Attica Cezaevi'ndeki mahkûmların isyan etmesi ve sonrasında yaşanan bir takım olaylardır.[1]
Attica Ayaklanması | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
2007'de Attica Islah Tesisi. Bayrak direkleri arasında ayaklanmada ölen personele bir anıt görülebilir. | |||||||||
42°50′59″K 78°16′18″B / 42.84972°K 78.27167°B
| |||||||||
Taraflar | |||||||||
| |||||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||||
|
| ||||||||
Güçler | |||||||||
|
| ||||||||
Kayıplar | |||||||||
|
|
Ayaklanma, 9 Eylül 1971'de başladı ve 13 Eylül'de Amerika Birleşik Devletleri cezaevi ayaklanmaları tarihindeki en yüksek ölüm sayısıyla sona erdi. Olaylarda 43 kişi (33 mahkûm ve 10 infaz koruma memuru ve çalışanı) öldü; bir gardiyan ve üç mahkûm hariç hepsi, ayaklanmanın son gününde devlet cezaevinin kontrolünü yeniden ele geçirdiğinde kolluk kuvvetlerinin açtığı ateş sonucu öldürüldü.[2][3][4] Attica Ayaklanması, mahkûm hakları hareketinde tarihî bir olay olarak nitelendirilmektedir.[5][6][7]
Mahkûmlar, kendilerine hayvan muamelesi yapıldığını iddia ederek, daha iyi yaşam koşulları ve siyasî haklar için ayaklandılar.[8] 9 Eylül 1971'de Attica Cezaevinde tutuklu bulunan yaklaşık 2.200 mahkûmdan 1.281'i ayaklanarak cezaevinin kontrolünü ele geçirdi ve 42 personeli rehin aldı. Takip eden dört gün boyunca süren görüşmelerde yetkililer, mahkûmların taleplerinden 28'ini kabul etti[9] ancak Attica'nın müdürünün görevden alınması veya cezaevinin ele geçirilmesinden dolayı mahkûmların cezai kovuşturmadan muaf tutulması taleplerini kabul etmedi.[10] Vali Nelson Rockefeller'ın emriyle (Başkan Richard M. Nixon'a danışıldıktan sonra),[4] cezaevinin kontrolünü yeniden ele geçirmek için silahlı infaz memurları ile eyalet ve yerel polis gönderildi. Ateşi kestiklerinde en az 39 kişi ölmüştü: 10 ıslah memuru ve sivil çalışan ile 29 mahkûm ve neredeyse tamamı kolluk kuvvetlerinin açtığı ateş sonucu öldü.[10]
Rockefeller, hapishaneye gitmeyi ya da mahkûmlarla görüşmeyi reddetti. Ayaklanma bastırıldıktan sonra, mahkûmların "başından beri tehdit ettikleri soğukkanlı cinayetleri gerçekleştirdiklerini" söyledi.[11] Adli tabipler, bir memur ve üç mahkûm dışında tüm ölümlerin kolluk kuvvetlerinin açtığı ateş sonucu meydana geldiğini doğruladı.[12] New York Times yazarı Fred Ferretti, isyanın "dört gün süren gergin müzakerelerin önlemeye çalıştığı kitlesel ölümlerle" sonuçlandığını söyledi.[13]
İsyan sonucunda New York Ceza İnfaz Kurumu, mahkûmların bazı taleplerini karşılamak, sistemdeki gerilimi azaltmak ve gelecekte bu tür olayların yaşanmasını önlemek için cezaevlerinde değişiklikler yaptı. İsyanı takip eden yıllarda cezaevi koşullarında iyileştirmeler yapılmış olsa da, 1980'ler ve 1990'larda bu iyileştirmelerin çoğu tersine döndü. Attica ayaklanması, Amerika Birleşik Devletleri'nde meydana gelen en kötü şöhretli cezaevi isyanlarından biri olmaya devam etmektedir.[3][5][14]
Arka plan
değiştirAyaklanma, mahkûmların daha iyi koşullar istemesi nedeniyle meydana gelmiş ve 20. yüzyılın sonlarında kötü cezaevi koşulları ve artan aktivizm bağlamında gerçekleşmiştir. Tarihçi Howard Zinn ayaklanmadan önce Attika'daki koşullar hakkında şunları yazmıştır; “Mahkumlar günde 14 ila 16 saatlerini hücrelerinde geçiriyor, mektupları okunuyor, okuma materyalleri kısıtlanıyor, aile ziyaretleri tel örgülerin arkasından yapılıyor, tıbbi bakım rezalet, şartlı tahliye sistemi adaletsiz, ırkçılık her yerde”.[15]
Son yıllarda cezaevinin nüfusu, 1.200 mahkûmdan 2.243'e yükseldiğinden, aşırı kalabalıklaşma kötü koşullara katkıda bulunmuştur. Ayrıca, birçok Amerikan hapishanesinde olduğu gibi Attica'da da ırksal eşitsizlikler mevcuttu. Hapishane nüfusu içinde hapsedilen erkeklerin T'ü Afro-Amerikan, %9'u Porto Rikolu ve 7'si beyazdı. Gardiyanlar, genellikle Porto Rikolu mahkûmlara gönderilen veya onlardan gelen İspanyolca yazılmış mektupları atıyor, siyah mahkûmları en düşük ücretli işlere yerleştiriyor ve düzenli olarak ırkçı tacize maruz bırakıyordu. Ayrıca coğrafi eşitsizlikler de bulunmaktaydı, hapsedilen erkeklerin çoğu New York metropolü de dahil olmak üzere kentsel bölgelerden gelirken, gardiyanların çoğu yerel bölgedendi. Bu süre zarfında, daha iyi muamele için mahkûm aktivizmi kültürü giderek artmaktaydı. Bir önceki yıl New York'taki bir başka ıslahevi olan Manhattan Gözaltı Kompleksi'nde bir ayaklanma meydana gelmişti. Mahkûmlar beş gardiyanı sekiz saat boyunca rehin tuttu, ta ki devlet yetkilileri mahkûmların şikayetlerini dinlemeyi ve isyancılara karşı hiçbir cezai işlem yapmamayı kabul edene kadar. Bu söze rağmen, yetkililer başlıca elebaşlarını Attica'ya gönderdi ve birçoğu aylarca hücre hapsinde tutulurken ayrıca başka suçlamalarla karşı karşıya kalmıştır.[2][15][16][17][18]
Temmuz 1971'de bir grup Attica mahkûmu, eyalet Islah Komiseri Russell Oswald ve Vali Nelson Rockefeller'a Attica'daki koşulların iyileştirilmesine ilişkin 27 talepten oluşan bir liste sunmuştur. Bu talepler arasında beslenme, gardiyanların kalitesi, rehabilitasyon programları ve özellikle eğitim programları gibi birçok alanda iyileştirmeler yer alıyordu. Mahkûmlar ayrıca dini özgürlüklerin artırılmasını, siyasi faaliyetlerde bulunabilmeyi ve sansürün sona erdirilmesini de talep ediyorlardı ki bunların hapishanede düzgün bir eğitim için hayati önem taşıdığını savunuyorlardı. Komiser talep listesiyle ilgili herhangi bir işlem yapmadı. Attica müdürü Vincent Mancusi, mahkûmların okuma materyallerine ve kişisel eşyalarına ek kısıtlamalar getirerek karşılık vermiştir. Ağustos 1971'de Kara Panter Partisi'nin önde gelen üyelerinden George Jackson, Kaliforniya'daki San Quentin Eyalet Hapishanesi'nde üç gardiyan ve iki beyaz mahkûmun öldürüldüğü bir firar girişimi sırasında vurularak öldürülmüştür. Bazı tarihçiler, mahkûm hakları için çalışan Jackson'ın öldürülmesinin Attica'daki ayaklanma için bir katalizör olduğuna inanmaktadır. Jackson'ın ölümünden bir gün sonra, en az 700 Attica mahkûmu onun onuruna bir açlık grevine katılmıştır.[15][19][20][20][21][22][23]
İlk isyan
değiştir8 Eylül 1971'de iki mahkûm dinlenme molası sırasında kavga etmiş ve bir ıslah memuru müdahale etmek için gelmiş. Mahkûmlardan biri bölgeyi çoktan terk etmişti, ancak memur diğer mahkûmun hücresine dönmesini istemiş ve ardından çıkan tartışmada mahkûm memura vurmuştur. Kargaşaya diğer mahkûmlar ve gardiyanlar da katılmış ve başka bir mahkûm da memura vurmuştur, ancak şiddet artmadan önce Teğmen Robert Curtiss durumu yatıştırmak için harekete geçmiştir. O akşamın ilerleyen saatlerinde müdür Vincent Mancusi kavgaya karışan iki mahkûmun hücre hapsine alınmasını emretti, ancak memurlar mahkûmları götürmek için 5. Bölüğe geldiklerinde diğer mahkûmlar direnmiştir. 5. Bölükteki diğer mahkûmlar bağırarak gardiyanlara bir şeyler fırlatmış ve William Ortiz adlı bir mahkûm bir memura çorba kutusuyla vurmuştur, bunun sonucunda "kilit altında tutma" ya da hücresine kapatılma cezası almıştır.[20][24]
9 Eylül 1971 perşembe sabahı, 5. Bölük mahkûmları hala üzgündü ve memurlardan Ortiz'e ne olacağını söylemelerini talep ettiler. Memur Gordon Kelsey onlara bilmediğini söyledi ve rutini sürdürmeye çalıştı. Mahkûmlar kahvaltıya yönelirken, bazı mahkûmlar Ortiz'in hücre kapısını açmayı başardı ve Ortiz onlarla birlikte yemekhaneye gitti. Komuta kademesi neler olduğunu öğrendiğinde, 5. Bölükteki tüm erkekleri kahvaltıdan sonra hücrelerine geri göndermeye karar vermiştir. Ancak tüm infaz koruma memurlarını bilgilendirmediler ve memurlar kahvaltıdan sonra mahkûmları dinlenme alanına doğru götürdüklerinde hem memurlar hem de mahkûmlar kapıların kilitli olduğunu görünce şaşırdılar. Mahkûmlar cezalandırılmak üzere olduklarını düşünmüş ve bazı mahkûmların gardiyanlara saldırması ve diğerlerinin kaçmaya çalışması sırasında kaosla sonuçlanan bir arbede yaşanmıştır. Kargaşa yakındaki diğer mahkûm bölüklerine de yayılmış ve ayaklanma başlamıştır. Bu aşamada çok sayıda gardiyan ve mahkûm yaralanmıştır. Memur William Quinn, ilk isyan sırasında aldığı yaralar nedeniyle iki gün sonra hastanede ölmüştür.[20][21][24]
Ceza infaz memurları ve polis 9 Eylül günü öğle saatlerinde mahkûmların yaklaşık yarısını kontrol ederken, Attica'nın yaklaşık 2.200 mahkûmundan 1.281'i D avlusu, iki tünel ve "Times Meydanı" olarak anılan merkezi kontrol odası dahil olmak üzere diğer yarısını kontrol etmekteydi.[20]
Müzakereler
değiştirMahkumlar hapishanenin kendi bölümlerini güvence altına aldıktan sonra örgütlenmeye başladılar. Mahkûmlar müzakerelerde kendilerini temsil edecek liderler seçtiler, mahkûmları sağlık görevlisi ve güvenlik görevlisi olarak atadılar ve teslim olmadan önce yetkililerin yerine getirmesi gereken taleplerin bir listesini hazırlamaya başladılar. Frank "Big Black" Smith güvenlik şefi olarak atandı ve hem rehineleri hem de gözlemci heyetini güvende tuttu. Ateşli bir hatip olan Barkley, müzakereler sırasında güçlü bir güçtü. Ayrıca Barkley; Mahkûmlara, gazetecilere, kamera ekiplerine ve evdeki izleyicilere etkili konuşmalar yapmıştır. Ayaklanma sırasında serbest bırakılmasına sadece günler kalan Barkley, hapishanenin yeniden ele geçirilmesi sırasında öldürülmüştür.[9][23][25][26][27][28]
Barkley gibi konuşmacılar moralleri yükseltirken, seçilmiş müzakereci grubu komisere sunmak üzere teklifler hazırlamıştır. Attica Kurtuluş Fraksiyonu Talepler Manifestosu, Attica mahkûmları tarafından yazılan ve doğrudan "toplumun samimi insanlarına" seslenen şikayetlerin bir derlemesiydi.[8]
Mahkumlar, müzakerelere yardımcı olmaları için, cezaevi koşulları hakkında bilgili olduklarını düşündükleri ve birçoğu yetkililer tarafından Attica'ya gelmeye ikna edilebilen bir dış gözlemci ekibi talep etti. Gözlemciler arasında The New York Times editörü Tom Wicker, Michigan Chronicle'dan James Ingram, yasama organındaki Cezaevleri Komitesi'nin başkanı Eyalet Senatörü John Dunne, New York'tan ABD kongre üyesi Eyalet Temsilcisi Arthur Eve, avukat Herman Badillo, sivil haklar avukatı William Kunstler, New York'taki Amsterdam News'in yayıncısı ve Martin Luther King, Jr'ın eski danışmanı Clarence Jones, Young Lords temsilcileri ve diğerleri vardı.[8][29]
Mahkumlar Nation of Islam'ın ulusal temsilcisi Bakan Louis Farrakhan'ı talep etti ancak Farrakhan reddetti. Mahkûmlar ayrıca Kara Panter Partisi'nden de temsilci talep etti; Bobby Seale 11 Eylül'de mahkûmlara kısa bir konuşma yaptı ancak uzun süre kalmadı ve bazıları onun gerilimi alevlendirdiğine inandı. Mahkûmlar ve gözlemci ekibi, mahkûmların 28 talebini kabul eden ancak ayaklanmaya karışan mahkûmlar için af çıkarmayı ya da Attica müdürünü görevden almayı reddeden Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Russell Oswald ile görüşmeye devam etti. Görüşmelerde mahkûmları temsil etmeyi kabul eden avukat William Kunstler, "Mahkumların müzakere edilemez iki talebi vardı: müdürün görevden alınması ve genel af ve müdürün görevden alınmasından çoktan vazgeçmişlerdi. Genel af konusunda ise saldırıdan saatler önce komiserle görüştüğümüz birkaç formül üzerinde çalışmıştık ve devam etmemize izin verilseydi herkes hayatta olacaktı ve mesele bugün çözülmüş olacaktı.[21][30]
Vali Rockefeller'ın hapishaneye gelmeyi ya da mahkumlarla görüşmeyi reddetmesi durumu daha da karmaşık hale getirmiş olabilir. Bazı analistlerin olayla ilgili daha sonraki değerlendirmeleri, onun olay yerinde olmamasının durumun daha da kötüye gitmesini engellediğini öne sürmüştür. Müzakereler çökmüş ve Oswald mahkumlara daha fazla taviz vermek istememiş ya da verememiştir. Oswald ve gözlemciler komitesi üyeleri Rockefeller'ı arayarak durumu yatıştırmak için hapishaneye gelmesi için yalvardılar ancak Rockefeller bunu reddetti. Valinin reddetmesinin ardından Oswald ve Rockefeller, Oswald'ın Eyalet Polisine tesisi zorla geri alma emri vermesi konusunda anlaştılar ki bu karar daha sonra eleştirildi.[31][32][33]
Hapishanenin yeniden ele geçirilmesi
değiştirCezaevinin zorla geri alınması için 12 Eylül 1971 Pazar gecesi planlar yapılmıştır. Gözlemci ekibinin üyeleri, mahkumlara son bir anlaşma çağrısı yapmasını savunmuştur. 13 Eylül 1971 Pazartesi günü sabah 8:25'te Oswald mahkumlara rehineleri serbest bırakmalarını ve teklif edilen anlaşmayı bir saat içinde kabul etmelerini söyleyen bir bildiri vermiştir. Ancak onlara müzakerelerin sona erdiğini ve reddederlerse hapishaneyi zorla geri alacağını söylememiştir, hatta "sizinle müzakerelere devam etmek istiyorum" demiştir. Cezaevi yetkililerinin cezaevini zorla geri alma ihtimaline karşı mahkûmlar savunma hendekleri kazmış, metal kapılara elektrik vermiş, metal masalar ve topraktan kaba siperler yapmış ve "Times Meydanı" cezaevi komuta merkezini güçlendirmişlerdi. Oswald'ın son teklifinin mahkûmlar tarafından reddedilmesinin ardından ayrılmasından sonra mahkûmlar cezaevi yetkililerine taleplerinde ciddi olduklarını göstermeye ve devletin zorla içeri girmesi halinde mahkûmların rehineler üzerinde güç sahibi olduğunu hatırlatmaya karar verdiler. Mahkûmlar sekiz infaz koruma memurunu komuta merkezinin tepesindeki podyuma çıkardılar ve etraflarını ev yapımı silahlarla donanmış mahkûmlarla çevirdiler. Hayatta kalan mahkûmlara göre, rehineleri öldürmek değil, onları sigorta olarak kullanmak niyetindeydiler. Mahkûmlar ve rehineler podyuma yerleştirildikten kısa bir süre sonra Oswald geri alma işleminin başlatılması emrini vermiştir. Bu kararla ilgili olarak daha sonra şunları söylemiştir: "Çok daha küçük bir ölçekte, sanırım Truman'ın atom bombasını atmaya karar verdiğinde neler hissetmiş olabileceğini şimdi biraz hissediyorum".[20][20][20][20][34]
13 Eylül 1971 Pazartesi günü saat 9:46'da avluya göz yaşartıcı gazlar atıldı ve yüzlerce New York Eyalet Polisi, Kriminal Soruşturma Bürosu personeli, şerif yardımcıları, park polisi ve ıslah memurları dumanın içine doğru ateş açtı. Askerler tarafından kullanılan silahlar arasında, direniş göstermeyen rehinelerin ve mahkûmların yaralanmasına ve öldürülmesine yol açan saçma dolu av tüfekleri de vardı. Ayrıca, kolluk kuvvetleri tarafından kullanılan silahlardan bazılarında, "insan etine o kadar büyük zarar veren bir tür mühimmat olan ve Cenevre Sözleşmeleri tarafından yasaklanan" ceketsiz mermiler kullanılmaktaydı. Tesisin saat 10:05'te tamamen güvenli hale geldiği bildirildiğinde, kolluk kuvvetleri en az 128 kişiyi vurmuş ve dokuz rehine ile yirmi dokuz mahkûmu öldürmüştü. Onuncu rehine, Islah Memuru Harrison W. Whalen, saldırı sırasında aldığı kurşun yaraları nedeniyle 9 Ekim 1971'de ölmüştür.[17][20][20][35]
Sonrası
değiştirNew York Eyaleti Attica Özel Komisyonu: "19. yüzyılın sonlarındaki Kızılderili katliamları dışında, dört günlük hapishane ayaklanmasını sona erdiren Eyalet Polisi saldırısı, İç Savaş'tan bu yana Amerikalılar arasında yaşanan en kanlı tek günlük karşılaşmadır."[17][36]
Mahkumlar, tekrarlanan fiziksel istismar ve hücre hapsine kilitlenmek de dahil olmak üzere ek misillemelere ve cezalara tabi tutulmuştur.[21][25][37]
Tepkiler
değiştirAyaklanmanın ardından New York, Massachusetts, Indiana, Michigan, Batı Virginia ve Georgia'daki cezaevleri de dahil olmak üzere Amerika Birleşik Devletleri genelindeki cezaevlerinde protestolar ve isyanlar meydana geldi.[38] Mahkûm Dayanışma Komitesi'nin 30 Eylül 1971 tarihli bültenine göre, "Attica katliamından bu yana rapor edilen 13 isyan, bu yılın başından beri rapor edilen toplam cezaevi isyanı sayısını ikiye katladı".[38] Başta New York olmak üzere Los Angeles ve Norman, Oklahoma gibi uzak şehirlerde de mahkûmları destekleyen çok sayıda miting düzenlendi; Vali Rockefeller'ı protesto eden birkaç miting de yapıldı.[39] Ayrıca Angela Davis gibi aktivistler ve John Lennon gibi sanatçılar, mahkûmları destekleyen ve resmî tepkiyi kınayan eserler yazdılar.[40]
17 Eylül akşamı saat 7:30'da militan sol örgüt Weather Underground, Oswald'ın ofisinin yakınında bir bomba patlatarak New York Ceza İnfaz Kurumuna misilleme saldırısı düzenledi. Saldırıya eşlik eden bildiride "cezaevi sistemi, beyaz ırkçılar tarafından yönetilen bir toplumun kontrolünü nasıl sürdürdüğünün bir örneği" olarak nitelendirildi ve beyaz üstünlüğünün "beyazların yüzleşmesi gereken ana sorun" olduğu belirtildi."[41]
Kamuoyundan gelen eleştiriler üzerine Vali Rockefeller, Kasım 1971'de New York Eyaleti Attica Özel Komisyonu'nu kurdu, üyeleri atadı ve başkan olarak NYU Hukuk Fakültesi Dekanı Robert B. McKay'i görevlendirdi. McKay Komisyonu olarak bilinen komisyon, Attica'daki olaylara yol açan, olaylar sırasında ve sonrasındaki koşulları araştırmakla görevlendirildi.[9] Komisyonun Eylül 1972'de yayınlanan raporu Rockefeller'ı, Ceza İnfaz Kurumunu ve New York Eyalet Polisi'ni hapishanenin geri alınmasındaki tutumları ve isyandan sonra mahkûmların misillemelere karşı korunmasındaki ihmalleri nedeniyle eleştiriyordu.[42]
Kaynakça
değiştir- ^ "Uprising at Attica prison begins | September 9, 1971". HISTORY (İngilizce). 5 Aralık 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ a b Robbins, Tom. "Revisiting the Ghosts of Attica". The Marshall Project (İngilizce). 29 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ a b "Riot at Attica prison — History.com This Day in History — 9/9/1971". web.archive.org. 5 Aralık 2010. 5 Aralık 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Aralık 2023.
- ^ a b "Attica". Showtime. 2021. 6 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Şubat 2022.
- ^ a b "Organizing the Prisons in the 1960s and 1970s: Part One, Building Movements". Process. 20 Eylül 2016. 2 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ağustos 2021.
- ^ Fathi, David (14 Eylül 2018). "'Attica Is Every Prison; and Every Prison Is Attica'". ACLU.org. 17 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ağustos 2021.
- ^ "'Attica Is Every Prison; and Every Prison Is Attica' | ACLU". American Civil Liberties Union (İngilizce). 25 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ a b c "The Attica Liberation Faction Manifesto of Demands". Race & Class (İngilizce). 53 (2): 28-35. Ekim 2011. doi:10.1177/0306396811414338. ISSN 0306-3968. 26 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ a b c "Timeline of Events of the Attica Prison Uprising of 1971 and Subsequent Legal Actions". New York State Archives (İngilizce). 23 Eylül 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ a b "War at Attica: Was There No Other Way?". Time. 27 Eylül 1971. 20 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ağustos 2021.
- ^ The Milwaukee Star (1971).
- ^ Ferretti, Fred (15 Eylül 1971). "Autopsies Show Shots Killed 9 Attica Hostages, Not Knives; State Official Admits Mistake". The New York Times. s. 1. 7 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ Ferretti (1971)
- ^ Veith, Gilman D.; Lee, G.Fred (Kasım 1971). "Chlorobiphenyls (PCBs) in the Milwaukee River". Water Research. 5 (11): 1107-1115. doi:10.1016/0043-1354(71)90043-1. ISSN 0043-1354.
- ^ a b c Zinn, Howard (12 Ağustos 2015). "A People's History of the United States". doi:10.4324/9781315656519.
- ^ "Vincent Mancusi". The Telegraph (İngilizce). 10 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ a b c "Wayback Machine" (PDF). web.archive.org. 4 Haziran 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ Jr, James Forman. "Attica, Attica: The Story of the Legendary Prison Uprising". The New York Times (İngilizce). ISSN 0362-4331. 4 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ "New York City and the Attica State Prison Riot". NYC Department of Records & Information Services (İngilizce). 10 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ a b c d e f g h i j k Ricordeau, Gwenola (2018). "Heather Ann Thompson, Blood in The Water. The Attica Prison Uprising of 1971 and Its Legacy, (NY: Pantheon Books, 2016), 724pp., $35". Radical Americas. 3 (1). doi:10.14324/111.444.ra.2018.v3.1.006. ISSN 2399-4606.
- ^ a b c d "19" (PDF). 2 Haziran 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ Roberts, Neil (Aralık 2006). "A Review of: "Abolition Democracy: Beyond Prisons, Torture, and Empire; Interviews with Angela Davis"". Souls. 8 (4): 78-80. doi:10.1080/10999940601057374. ISSN 1099-9949.
- ^ a b bandele, asha. "After the Attica Uprising" (İngilizce). ISSN 0027-8378. 2 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ a b "Attica Correctional Facility *Battle of the Bandwidth*". web.archive.org. 30 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ a b Martin, Douglas. "Frank Smith, 71, Is Dead; Sought Justice After Attica". The New York Times (İngilizce). ISSN 0362-4331. 8 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ "Attica is All of Us". web.archive.org. 14 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ Weisbrot, Robert; Hampton, Henry (Aralık 1990). "Eyes on the Prize II: America at the Racial Crossroads, 1965-1985". The Journal of American History. 77 (3): 1128. doi:10.2307/2079172. ISSN 0021-8723.
- ^ Times, Murray Schumach Special to The New York. "Slain Attica Leader Is Eulogized". The New York Times (İngilizce). ISSN 0362-4331. 17 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ "The Black power mixtape 1967-1975 | WorldCat.org". search.worldcat.org (İngilizce). 25 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ "The TIME Vault: September 27, 1971". TIME.com. 26 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ Oppenheimer, Mark. "'Blood in the Water,' a Gripping Account of the Attica Prison Uprising". The New York Times (İngilizce). ISSN 0362-4331. 27 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ Benjamin, Gerald; Rappaport, Stephen P. (Mayıs 1974). "Attica and Prison Reform". Proceedings of the Academy of Political Science. 31 (3): 200. doi:10.2307/1173220. ISSN 0065-0684.
- ^ "A Year Ago at Attica - TIME". web.archive.org. 9 Şubat 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ "Blood in the water : the Attica prison uprising of 1971 and its legacy | WorldCat.org". search.worldcat.org (İngilizce). 25 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ "Use of Shotguns in Attica Revolt Deplored in House Unit's Report". The New York Times (İngilizce). ISSN 0362-4331. 17 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ Kohli, Sonali. "America's bloodiest day (since the Civil War) that no one talks about". Quartz (İngilizce). 25 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ "Akil Al-jundi, et al., Plaintiffs-appellees, v. Vincent Mancusi, Karl Pfeil, Russell G. Oswald, Defendants-appellants,the Estate of Nelson A. Rockefeller, et al., Defendants, 926 F.2d 235 (2d Cir. 1991)". Justia Law (İngilizce). 25 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023.
- ^ a b Kaba, Mariame (Eylül 2011). "Attica Prison Uprising 101: A Short Primer" (PDF). Project NIA. 2 Haziran 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ağustos 2021.
- ^ Mendez, Rossy (29 Eylül 2017). "New York City and the Attica State Prison Riot". NYC Department of Records & Information Services. 10 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ağustos 2021.
- ^ Thompson, Heather Ann (2016). Blood in the Water: The Attica Prison Uprising of 1971 and Its Legacy. Pantheon. ss. 281-284. ISBN 978-0375423222.
- ^ Berger, Dan (2006). Outlaws of America: The Weather Underground and the Politics of Solidarity (İngilizce). AK Press. ISBN 978-1-904859-41-3. 8 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Aralık 2023.
- ^ Attica: The Official Report of the New York State Special Commission on Attica (PDF). New York: Bantam Books. 1972. OCLC 601935. 4 Haziran 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2011.