Kurumsal arkeoloji

- Hatırlayacağınız üzere örgütleri tarihlerinin doğal bir ürünü olarak tanımlamıştım. Bununla demek istediğim, organizasyonlar doğal olarak büyüdükçe, genişledikçe, edindikçe ve geliştikçe, karmaşıklığı miras alırlar. Bunu, genellikle gerektiğinde sistemler, yazılımlar, süreçler ve ekipler uygulayarak işi büyüdükçe desteklemek için yaparlar. Sonuç olarak, genellikle bakımı ve desteklenmesi için çok zaman harcayan sistemlerin ve süreçlerin bir spagettisidir. Akla gelen şey, genellikle daha eski anabilgisayar sistemlerinden bile çekilen muazzam kurumsal uygulamalar, yıllar içinde organik olarak gelişen verimsiz iş akışlarını desteklemek için gerekli Homegrown eklentileri ve yamaları ile geliştirilmiş modüler Bolt-On uygulamaları tarafından değiştirilmiştir. Bunlardan herhangi biri tanıdık geliyorsa, emin olun, yalnız değilsiniz. Bu daha önce sayısız kez karşılaştığım sahne. Bir şirketin şu anki durumunu incelerken, yardım edemem ama bir girişim arkeologunun katman katman kazdığını, tarihi eserleri ve önceki dönemlerin kanıtlarını ortaya çıkardığını hayal ediyorum. Bir kuruluşla çalışmak, aslında o kadar da saçma olmayan benzerlikleri ortaya çıkarabilir. Endüstri ve iş işlevine bağlı olarak, ana bilgisayarlara, yeşil ekranlara, faks makinelerine, COBOL'a ve bir dizi Evde Yetiştirilen Excel Makrosu, Access veritabanlarına ve hatta parolalardan çalışma prosedürlerine kadar her şeyi belgeleyen Post-it Notlarına rastlamak nadir değildir. Bu heyecanla başa çıkmak için işletmeler insanları istihdam ediyor. Döner sandalye entegrasyonu dediğimiz şeyi yapan tutkulu, çalışkan insanlar. Faksları el ile alma ve deşifre etme, yazılı işlem işlemlerini yürütme ve yinelenen görevleri gerçekleştirme. Ancak, gerçek devam ediyor. Bu görevlerin yapılması gerekiyor. Bu sadece işletmelerin nasıl yürüdüğü. Ve son yirmi yılda, kuruluşlar bu işi etkili ve verimli bir şekilde ele almak için paylaşılan hizmetler ve dış kaynak kullanımı gibi çözümlere baktılar. Ancak yeni bir yıkıcı seçenek mevcut. RPA da dahil olmak üzere bir otomasyon teknolojileri sınıfı kullanarak, rutin, sıradan ve işlemsel olanların hepsi dijital dönüşüm için olgun adaylardır. İşletmeler, bu işi farklı bir şekilde yürüterek değeri ortaya çıkarmak için büyük bir fırsat olduğunun farkındalar. Bir bakıma bazen dördüncü nesil iş olarak adlandırılır.