Based Istanbul

Kazanmak ve kaybetmekle ilgili çok bir tribim yok benim.Bir şeyi kaybede de bilirim aynı şekilde kazana da bilirim. Çok büyük şeyler değil benim için kazanmak ve kaybetmek. Umursadığım şeyler değil. Yani müzik içinse bir şeyi kazanmak veya kaybetmek durumu yok aslında, müzikle ilgili. Sadece yapabildiğim her an başarılı hissediyorum kendimi müzikle. Hayal kurmayı seviyorum. Müzikle ilgili hayal kurmuyorum. Hayal böyle senin elinde olmayan şeylermiş gibi. O yüzden müzikle ilgili sadece planlarım var. Benim elimde olan şeyler hayal değil bence çalışarak planlayarak yapabileceğim şeyler gibi geliyor. Müzikte de öyle, sadece çok keyif aldığım bir şeydi hayatımda onu yapmaya devam ettim. Bu olmak için gerçekten bir şey yapmadım sadece çalıştım dediğim gibi ama günün sonunda bakıyorum ki arkama bir şey oldu. Ve evet, onu korumak istiyorsan artık bir şeylere dikkat etmen gerekiyor ama ben hiç öyle bir insanda değilim. Yani, bir şeyi korumak için yaşayamam ben. İçimden nasıl geliyorsa öyle yaşıyorum. Yine içimden ne geliyorsa öyle yaşayacağım. Bu onu elimden alırsa alacak, almazsa almayacak, kuvvetlendirse kuvvetlendirecek onu hep beraber göreceğiz.

Ufak bir doz Gen-Z anksiyetesi ve Charli XCX’in sınır tanımazca hayatımıza giren vibe’ları bir yumağa dönüşse ne mi oluru? Bratification’a hoş geldiniz! Karmakarışık ve bir o kadar da eğlenceli internet It-girlie’si bizi tüm yaz boyunca sürecek bir yolculuğa çıkardı. Favori dans hareketlerinizi çalışın, kendinize yeşil bir şeyler bulun ve biraz yaramazlığa hazır olun!

Hayatta özgüvenimzi ne sağlar? Kendini en iyi hissetmenin getirdiği o ışıltılı aura… Her bir versiyonun bir Idôle. Şehirde koştururken ya da gece için sakinleşirken; sen olan her an. Sınır tanımaz ve kaygısız, tıpkı İstanbul gibi. Her şey kendini keşfetmek ve en gerçek potansiyeline ulaşmakla ilgili; başına buyruk yaşamak. Lancome Idôle karakterini özümsemek.

Benzersizliğin ve yaratıcılığın yeni fikirlerle sürekli geliştiği çağdaş modanın hareketli dünyasında, aklımızı başımızdan alan bir başka markayla daha karşı karşıyayız- size Yvmin’den bahsedelim. Xiaoyu Zhang ve Zhang Jun tarafından kurulan marka, cesur ve ezber bozan kreasyonlarıyla küresel moda sahnesinin dikkatini üzerine çekmeyi başarıyor. Adeta çağdaş sanat ve aksesuar arasındaki çizgileri ortadan kaldıran ilginç ve tuhaf objelerinden, ağzımızı açık bırakan zarif protezlere… Yvmin kesinlikle takı takmayı güçlü bir özsevgi durumuna dönüştüren bir kült favorisi.

“Bu marka bir insan olsaydı nasıl olurdu?” akıllarımızda yankılanan bir soru. Bu kez ilgi odağımıza Collina Strada oturdu. Soru kafamızdaki sesini yükseltirken, “Cevabı Hillary Taymour’dan başka kim verebilir ki?” dedik. Sorulacak ve cevaplanacak pek çok soruya yönelik büyük bir beklentiyle ilerliyoruz.

Analog film kareleri, gerçek üstü tasarım ögeleri, janra dönüştürücü video oyunları, dijital hikaye anlatıcılığı, yürüyen bas notaları, yapay zeka akıl oyunları – çağdaş sanatın ve kültür öncülerinin yanında, sıradışılığa adanmış bir alandayız. Mubi, Chanel ile bir araya gelerek yaratıcılığı ve sinema sanatlarını kutluyor. Küratörlüğünü MUBI’nin üstlendiği “Next Prize Koleksiyonu”, 2022 ve 2024 yıllarında ödül kazanan yedi filmden oluşuyor.

Prada tanımları baştan yazmak üzere yeni mücevher koleksiyonu Eternal Gold ile karşımızda! Bu koleksiyon sadece bir mücevher serisinden fazlası, lüks cazibesini modern bir sürdürülebilirlik anlayışıyla harmanlayan ve sürdürülebilir lüks için zemin hazırlayan derin bir ifade biçimi. Prada, ikonik bir mücevher parçasının ebedi olduğunu kanıtlamak için elinden geleni ardına koymamış. Modanın geleceğinin sadece ileriye bakmakla değil, aynı zamanda zaman içinde yankılanan bilinçli seçimler yapmakla ilgili olduğuna dair cesur bir beyan.

“17” bir fotoğraf seçkisinden çok daha fazlası; iki bambaşka jenerasyonun ve yaratıcı perspektifin nasıl bir araya gelerek bireysel ifadenin ötesine geçen bir şey yaratabileceğinin bir keşfi. Homma’nın yaklaşımı her zaman gündelik olana, güzelliğin sıradan ve gözden kaçan şeylerde yattığına ve Tokyo ile olan ruhani ve görsel bağına derinlemesine dayanıyor. Takashi Homma, “Tokyo’ya karşı hem sevgi hem de nefret besliyorum,” diye ekliyor. Bu ikirciklilik, insanın eninde sonunda kendisine yakın olan yerler ya da insanlar hakkında hissedebileceği bir sonuç olarak ele alınıyor. İçsel bir yansıma, eylemleriniz ve varlığınız arasında çatışan omuzlarınızdaki iki melek…

Yerçekiminin hiçe sayıldığı ve izleyici ile performansçının arasındaki sınırların yok olduğu bir dünyaya adım atın. Broadway’in en çılgın ve nefes kesici gösterisi “Fuerza Bruta Wayra,” ilk defa İstanbul’a geliyor! Kalp atışlarını hızlandıran enerjisi ve büyüleyici görsel şölenler, global olarak nam salmış dans kadrosu ve bizi karşılayan dolu dolu bir gösteri, yalnızca izlediğiniz bir gösteri değil—bizzat tecrübe ettiğiniz bir deneyim. Başınızın ucunda, havadaki akrobatik hareketler, 360 derece sahnelemenin içinde kaybolmak ve elektrik gibi hissettiren canlı müziklerle “Fuerza Bruta Wayra” her unsuru ile duyularınızı ateşlemek ve sizi büyülemek için tasarlandı.

Elle tutulmaz hatıraların derlemeleri, taşınamayanın koreografisi içinde şekilleniyor. Tanımlar, desenler, kalıplar ve dokular harekete geçiyor, teknoloji dile geliyor, ruh ise “nouseskou” olarak da tanınan Kou Yamamoto’nun gözlerinde yeni bir beden buluyor. Bazı ifade biçimleri kolayca dile getirilemez, onların yerini özgünlük alır… Sosyal medyadaki glitchli, akışkan, türünün tek örneği sayılabilecek imgeleri de tam olarak bu şekilde, Kou Yamamoto’nun multidisipliner yaratıcı düşünce sürecine bir bakış sunuyor. Sizleri, sürekli değişen doğasında, Kou’nun evrenine davet ediyoruz. Sanatını son derece özgün bir şekilde kavramsallaştıran bir sanatçı olarak, çalışmalarınızı tanımlıyor ve yönlendiriyor musunuz yoksa kontrolü onlara mı bırakıyorsunuz?