Recent reviews by Jacobsss

bok gibi oyun

zart zurt

Outlast...
2013 yılında çıkıp korku oyunu sevenlerin çoğunun gönlünde taht kurmuş olan ve güncel korku oyunlarının büyük bir kısmının esinlenmiş olduğu gizlenmeye dayalı,başarılı bir korku oyunu.4 sene sonrasında ise ikinci oyununu çıkartıp oyunu bekleyen birçok kişinin kendisini tatmin etmediğini ve hayal kırıklığına uğrattığını gözlemlemiş olduğum bir oyun.Fakat ben oyunu sevdim mi?Kesinlikle evet!

Oyunun hikayesi biraz klişe başlıyor aslında.Arizona Ormanları'nda bir cinayet işlenmiş ve karımız Lynn ile birlikte haberci olduğumuz için helikopterle bu cinayeti araştırmaya giderken..*GÜM* helikopter düşüyor ve ardından olaylar gelişmeye başlıyor.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bu oyunu çoğu kişinin aksine sevmemin çok fazla sebebi var aslında.Bunlardan birkaç tanesini açıklayayım sizlere;
-Atmosfer olarak çok başarılı.

-Hikayeyi tam olarak çözmeniz,oyunun sonunda''noluyo lan?!'' moduna bağlamamanız için oyundaki hemen hemen tüm notları okumalı ve otomatik kayıt sistemini atlamamalısınız.Yani kısaca oyun size notları oku yoksa 1 saat mal gibi Youtube'tan araştırmak zorunda kalırsın diyor.Bu belki çoğu kişi için olumsuz bir özellik ama ben, kendini araştırmaya ve full konsantre bir şekilde oynamaya zorlayan oyunlardan zevk alıyorum.Bu yüzden ilk oyuna göre daha fazla hoşuma gitti.

-Grafik olarak çok başarılı.

-Korkutmak için dini öğeleri,vahşeti ve sapıklık derecesindeki cinselliği kullanması; aniden üzerimize fırlayan delileri kullanmasından daha doğru bir karar.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Oyuna puan verecek olursam:

-HİKAYE:Oldukça başarılıydı ve beni tatmin etti. 7/10

-GRAFİK:8/10

-BÖLÜM TASARIMI:Oyunun belki de en başarısız olduğu konu.Aynı şekilde tasarlanmış mekanlarda çok fazla dolaşıp durdum oyun boyunca (okul bir istisna,onu dahil etmiyorum). 5/10

-ATMOSFER:Oyunun seslendirilmesinin ve grafiklerinin başarılı olması atmosferi oldukça sağlamlaştırmış. 8/10

-OYNANIŞ:Bildiğimiz Outlast işte.Bunun yanında kamera biraz daha geliştirilmiş.Fakat eğilerek gizlenilecek yerlerde biraz sıkıntı vardı sanki.. 7/10

GENEL PUAN:7/10

Yine Telltale,yine müthiş bir yapım...

Oyun anlıyacağınız üzere, The Walking Dead serisinin çizgi romanında da dizisinde de yer alan Michonne karakterini ana konu haline getirmiş.TWD serisinin özellikle oyunlarının ağır bir fanı olarak bu oyunu oynamak benim için kaçınılmaz bir şeydi açıkçası.Bu arada oyunda kan,vahşet vb. şeyler diğer 2 oyuna kıyasla daha fazla emin olabilirsiniz.Ayrıca oyun diğer oyunlar kadar da uzun değil.Adı üstünde ''Mini Seri''.Fakat hikaye o kadar dolu geçiyor ki ne kadar mini bi seri bu tartışılır.

Hikaye:Öncelikle oyundaki duygusallık düzeyi her TWD oyununda olduğu gibi yüksek seviyede.Hikaye Michonne,Ekibi,2 küçük kızı(bu konu hakkında azcık bile detay verirsem spoilera girer o yüzden uzatmıyorum)ve kötü karakterler arasında geçen,genelde aksiyonun bol olduğu ancak sonlara yaklaştıkça duygusallık dozunun da bir o kadar arttığı hayatta kalma mücadelesi.

Grafikler:Bildiğimiz Telltale grafikleri işte.Ancak yüz animasyonlarına biraz daha özenilmiş gibi geldi bana.Belki de sadece göz yanılgısıdır..

Müzikler:Bu oyunun müzikleri ayrı bir güzel.Özellikle ''Dorothy-Gun in my hand'' ve ''Oh my little one-Mirel Wagner''.Bunları dinlemenizi tavsiye ediyorum.

Şöyle bi bakıcak olursak her zaman hoş bulduğum Telltale grafikleri,aksiyon ve kan dolu bir oynanış,muhteşem müzikler,harika bir senaryo,yerinde ve iyi ayarlanmış duygusallık düzeyi ve çok doğal karakterlerin bulunduğu bir oyun.Ayrıca 3. oyunla da bir bağlantısı olucaksa...Daha ne duruyorsunuz ki?Oynayın!

Grafikler:8/10
Oynanış:8/10
Müzikler:10/10
Hikaye:9/10
Yan Karakterler:8/10

GENEL PUAN:8.6

Bu oyun bir başyapıt,bu oyun RPG türünde bir devrim!Oyunun hikayesine bakıcak olursak biraz sıradan olmuş diyebiliriz.İşte klasik iki ırkın savaşması sonucunda kaybeden ırkın;diğer ırk tarafından yer altına hapsedilmesi falan filan.Ancak bu oyunda daha önce hiçbir RPG türünde rastlamadığım bi olay var....
*KARAKTERLERLE KURULAN İLİŞKİLERİN OLDUKÇA ETKİLEYİCİ OLMASI*
Evet.Oyundaki karakterlerle sizin aranızda gerek öfkeyi,gerek pişmanlığı,gerek ise hüzün veya mutluluğu en üst seviyede hissettirecek bir bağ var.İşte bu yüzden bu oyunun RPG türünde bir devrim olduğunu düşünüyorum zaten.

Oyunu ilk seferde 5.5 saat gibi gayet kısa olan bir sürede bitirdim.Bitirdim diye tozlu raflara kaldıracak değilim ama böylesine bir oyunu dimi?Birkaç kez daha oynamayı düşünmüyor değilim açıkçası.Neyse...Onu zaman gösterir.

Oyunun grafik ve müziklerine gelecek olursak bu atmosfer için en iyi seçenek olmuş.Oyunun gidişatına göre değişen müzikler,içinizi coşkuyla dolduran ya da tam tersine sizi karamsar bir hale sokan renklendirmeler.Bunlar kesinlikle bu oyun için oldukça etkileyici detaylar.

Çok uzatmadan genel derecelendirmeye geçmek istiyorum:

Hikaye:7/10
Oyun içi savaşlar:10/10
Bulmacalar:8/10
Karakterler:10/10
Müzikler:10/10
Diyaloglar:10/10
Grafikler ve Işıklandırmalar:9/10
Karakterler arası bağ(Belki de oyunu en güzel kılan şey):10/10

GENEL:9.3/10


ALIN,OYNAYIN,OYNATIN!

Her zaman, oynadığım oyunlarda hikayeye önem veren birisi oldum.Doğal olarak Life is Strange gibi hikayesiyle ön plana çıkan bir oyunu seveceğimi kolaylıkla tahmin ettim ve aldım.Açıkçası iyi ki de almışım diyorum şuan.Çünkü karakterlerle resmen iç içe buldum kendimi.Onlar üzüldüğünde ben üzüldüm,onlar sevindiğinde ben sevindim.Telltale yapımlarından sonra tekrardan böyle bir oyunla karşılaşmak beni çok mutlu etti diyebilirim.Şimdi gelelim oyunun iç kısmına;

Oyunda, Arcadia Bay kasabasındaki Blackwell akademisinde fotoğrafçılık bölümünde okuyan Maxine Caulfield isimli genç bir kızın macerasını oynuyoruz.Tabii bu oyundaki ''Kader ortağımız'' punk/rock yaşam türünü benimsemiş çocukluktan beri tanıdığımız,çok yakın arkadaşımız olan Chloe.Hikaye kısacası bu yol üzerinde ilerliyor ve yönleniyor.

Oyunun müzikleri de oyunla en az sizin kadar bütünleşiyor ve kendinizi hikayede hissetmenize yardım ediyor.Ancak sizi bu histen birazcık olsun uzaklaştıran bir şey var.O da ne yazık ki mimikler ve yüz animasyonları...

Ben, mimikler ve yüz animasyonlarını böylesine yoğun duygu hissettiren bir oyun için yetersiz buldum.Ancak oyun o kadar sürükleyici ki bu tip detaylar inanın bana umrunuzda bile olmayacak.

Grafiklere gelicek olursak böyle bir oyun için tam ayarında olmuş diyebilirim.Daha fazlası ya da daha azı bu oyun için pek uygun olmazdı.

Müzik 10/10
Hikaye 8/10
Tasarım 7/10
Grafik 9/10
Oynanış 8/10

GENEL 8.4/10

Hayatınız boyunca bir futbol oyununda aşırı detay istediyseniz ve RPG oyun türü denilince ağzınızın suyu akıyorsa kesinlikle çok beğeniceksiniz!Bu oyun bir menajerlik oyunundan daha fazlası.Futbolcularla,kondisyonerlerle,yardımcı direktörlerle aranızdaki ilişkiye kadar derin noktalar var oyunda.Oyun içi yaptığınız taktikler eğer isabetliyse yani nokta atışı taktik-oyuncu-direktif değişimleri ayarladıysanız skoru çok fazla etkiliyor.Yani oyun içi 10dk. içinde art arda 3 gol atıp maçın kaderini değiştirebilirsiniz.

Ama futbol hakkında bir bilginiz yoksa oyun sizin için karmaşık,saçma bi şey haline gelicek.O yüzden oyunu almadan önce ilk bakmanız gereken futbola olan ilginiz ve futbol hakkındaki bilginiz olucaktır.

ları:
-RPG ve futbol sevenlere çok keyifli vakit geçirtiyor.
-Aynı anda milli takımı ve bir lig kulübünü yönetebiliyorsunuz.
-Belirli bir rekabete veya puan yarışına girdiğinizde oyun 2 kat daha zevkli hale gelebiliyor.
-Yardımcı teknik ekibe verilen önem.

-leri:
-Futbol bilginiz yoksa oyun sizin için anlamsız.
-Oyun içi maç görüntüleri beklediğimden daha kalitesiz.
-Oyunun sesleri kalitesiz.
-Gerçek futbolda hiçbir futbolcu boş kaleye art arda 3 kere direkten dönen top yollamazken bu oyunda bırak 3'ü bazen 5'i bile bulabiliyor.Kısacası sabırlı birisi değilsiniz oyunun bu noktaları sizi kanser edebilir.


GENEL OLARAK PUANIM:7/10

Atmosferiyle olsun,kurgusuyla olsun,grafikleriyle olsun;her yönüyle hayran kaldığım bir oyun.Zaten yaklaşık 1 saat süren bu macerayı net olarak anlamak için üstüste 3 kez bitirdim.3. bitirişimde ise söylediğim söz şu oldu:

''HASSİKTİR.....''

Ve 5 dakika boyunca düşündüm durdum oyunu.