iyice

Turkish

Etymology

Inherited from Ottoman Turkish ایوجه (eyüce, iyice)^[1] or اییجه (iyice)^[2] from ایو (eyü),^[3] equivalent to iyi (“good, well”) ‎ -ce (diminutive suffix).

Pronunciation

IPA^(key): /iˈji.d͡ʒe/
Hyphenation: i‧yi‧ce

Adjective

iyice

pretty good, fairly good, or close to good

Declension

predicative forms of iyice

present tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I am)	iyiceyim	iyice miyim?	iyice değilim	iyice değil miyim?
sen (you are)	iyicesin	iyice misin?	iyice değilsin	iyice değil misin?
o (he/she/it is)	iyice / iyicedir	iyice mi?	iyice değil	iyice değil mi?
biz (we are)	iyiceyiz	iyice miyiz?	iyice değiliz	iyice değil miyiz?
siz (you are)	iyicesiniz	iyice misiniz?	iyice değilsiniz	iyice değil misiniz?
onlar (they are)	iyice(ler)	iyice(ler) mi?	iyice değil(ler)	iyice değiller mi?
past tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	iyiceydim	iyice miydim?	iyice değildim	iyice değil miydim?
sen (you were)	iyiceydin	iyice miydin?	iyice değildin	iyice değil miydin?
o (he/she/it was)	iyiceydi	iyice miydi?	iyice değildi	iyice değil miydi?
biz (we were)	iyiceydik	iyice miydik?	iyice değildik	iyice değil miydik?
siz (you were)	iyiceydiniz	iyice miydiniz?	iyice değildiniz	iyice değil miydiniz?
onlar (they were)	iyiceydiler	iyice miydiler?	iyice değildi(ler) / değillerdi	iyice değil miydiler?
indirect past
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	iyiceymişim	iyice miymişim?	iyice değilmişim	iyice değil miymişim?
sen (you were)	iyiceymişsin	iyice miymişsin?	iyice değilmişsin	iyice değil miymişsin?
o (he/she/it was)	iyiceymiş	iyice miymiş?	iyice değilmiş	iyice değil miymiş?
biz (we were)	iyiceymişiz	iyice miymişiz?	iyice değilmişiz	iyice değil miymişiz?
siz (you were)	iyiceymişsiniz	iyice miymişsiniz?	iyice değilmişsiniz	iyice değil miymişsiniz?
onlar (they were)	iyiceymişler	iyice miymişler?	iyice değilmiş(ler) / değillermiş	iyice değil miymişler?
conditional
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (if I)	iyiceysem	iyice miysem?	iyice değilsem	iyice değil miysem?
sen (if you)	iyiceysen	iyice miysen?	iyice değilsen	iyice değil miysen?
o (if he/she/it)	iyiceyse	iyice miyse?	iyice değilse	iyice değil miyse?
biz (if we)	iyiceysek	iyice miysek?	iyice değilsek	iyice değil miysek?
siz (if you)	iyiceyseniz	iyice miyseniz?	iyice değilseniz	iyice değil miyseniz?
onlar (if they)	iyiceyseler	iyice miyseler?	iyice değilseler / değillerse	iyice değil miyseler?

Adverb